Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2020/1729 E. 2021/1836 K. 01.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/1729
KARAR NO : 2021/1836
KARAR TARİHİ : 01.03.2021

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 20.09.2018 tarih ve 2018/1 E. – 2018/345 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 28.02.2020 tarih ve 2018/2111 E. – 2020/294 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Mustafa Ibrahim Adır tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin “TAÇ Cuisine Kolay Temizlenebilen Mutfak Kolleksiyonu” ibaresini marka olarak tescil ettirmek için davalı kuruma başvuruda bulunduğunu, 2016/43047 kod numarasını alan başvuruya davalı şirketçe kendisi adına tescilli “TAÇ” ibareli markalar mesnet gösterilmek suretiyle yapılan itirazın Markalar Dairesi tarafından kısmen kabul edildiğini ve başvurularının 08., 21., ve 08.-21.sınıf malların satışı ile sınırlandırılan 35.06.sınıf hizmetler bakımından reddedildiğini, anılan karara karşı yaptıkları itirazın ise YİDK tarafından nihai olarak reddedildiğini, oysa taraf markaları benzemediği gibi, müvekkilinin önceki tarihli markaları dolayısıyla başvuru konusu marka bakımınından da kazanılmış hakkının olduğunu ileri sürerek, davalı kurum kararının iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Kurum vekili, kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, taraf markalarının esas unsurların aynı, baskın olarak yer alan şekil unsurlarının da çok benzer ve markalarda kullanılan renk unsurlarının da aynı olduğu, bu hususların görsel, işitsel, anlamsal düzeyde benzerlik teşkil ettiği,, markaların genel görünümlerinin benzediği, bu benzerliğin markaların birbirlerini çağrıştırma ve karıştırılması ihtimaline yol açabilecek düzeyde olduğu, bu nedenle iltibas tehlikesinin ortaya çıkacağı, davacı başvurusunun kapsamından davalı itirazları sonrasında çıkarılan “08.sınıf, 21.sınıf mallar ile davalının itirazlarına konu markaların tescil kapsamlarında yer alan 08. Sınıf ve 21.sınıf emtialar açısından aynılığın bulunduğu, davacı markası kapsamından çıkarılan 08. ve 21.sınıf ile sınırlandırılmış satış hizmetlerini kapsayan 35.06. alt grup hizmetler açısından da benzerliğin olduğu, davacının kazanılmış hak teşkil ettiğini iddia ettiği markaları incelendiğinde; davacıya ait önceki tarihli tescilli markaların kapsamının genel olarak 16 / 20 / 22 / 23 / 24 / 25 / 26 / 27 /35 / 37 / 38 / 41. sınıflarda olduğu, kazanılmış hak iddiasına konu edilen 35.sınıfta da “35.sınıf: Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için çeşitli malların bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir ).” emtiası ile sınırlı olduğu, davacının önceki tarihli tescilli markalarının kapsamında 08. ve 21.sınıf emtia bulunmadığı, dava konusu marka başvurusunun kapsamının genişletilmiş olduğu; kazanılmış haktan söz edilemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 01.03.2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.