Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2020/1703 E. 2021/1222 K. 15.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/1703
KARAR NO : 2021/1222
KARAR TARİHİ : 15.02.2021

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 14.12.2016 tarih ve 2016/190 E. – 2016/450 K. sayılı kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 28.02.2020 tarih ve 2018/2078 E. – 2020/272 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 2005/8421 ve 2002/4518 sayılı, “ŞAHİN MELEK” ve “MELEK” ibareli markaların sahibi olduğunu, davalı şahısça yapılan 2014/69828 sayılı “MELEKLERİN ELİNDEN” ibareli marka başvurusuna iltibas ve tanınmışlık vakıalarına dayalı olarak yapmış oldukları itirazın nihai olarak TPMK YİDK tarafından reddedildiğini ileri sürerek, davaya konu YİDK kararının iptaline ve başvuruya konu markanın hükümsüz kılınmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı kurum vekili, kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı şahıs vekili, davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı şirketin sucuk vb. et ürünleriyle ilgili sektörde “ŞAHİN” ibareli seri markalarla ticarî faaliyette bulunduğu, bu markayla sektörde belli bir bilinirlik elde ettiği, fakat başvurunun “ŞAHİN” ibaresini içermeyip “MELEKLERİN ELİNDEN” ibareli olduğu, davacının da zaten sadece “MELEK” ibareli markalarına istinat ettiği, fakat davacının “MELEK” ibareli markalarının tanınmışlığını gösterir bir kanıtın bulunmadığı, markalardaki asıl ve ayırt edici unsurlardan birinin de “MELEK” ibaresinden oluştuğu, davalı başvurusundaki asıl ve ayırt edici unsurlardan birinin de “MELEK” sözcüğü tarafından temsil olunduğu, başvurudaki “LERİN” eki ile “ELİNDEN” sözcüğünün bulunmasının ayırt edicilikte yeterli farklılık yaratmadığı, bu farklılığın görsel, anlamsal ve sescil olarak iki işaret arasında var olan seri içerisine girmeye ve genel izleminden doğan benzerliğin etkilerini geri plâna atmaya elverişli olmadığı, davalı başvurusunun kapsamında bulunan 35/1-5. sınıf hizmetlerin, davacının markalarının kapsamında da yer aldığı, buna karşın diğer mal ve hizmetlerin davacının markalarının kapsamında bulunmadığı, davacının markasının 35/6. sınıf hizmetleri genel olarak, başvuru konusu işaretin ise 35/6. sınıf hizmetleri 24. sınıf bakımından içerdiği, önceki genel ve soyut mağazacılık hizmeti ile sonraki özel ve somut nitelikteki mağazacılık hizmetlerinin aynı tür olmadığı, davacının iltibas vakıasına dayanarak davalının başvurusunu 24. sınıf ürünler ile bu ürünler için 35/6. sınıf hizmetler bakımından engelleme olanağının bulunmadığı, davacının ticaret unvan tescili bakımından da yukarıda ulaşılan sonuçlara ulaşıldığı, dosyada davacının “MELEK” markalarının tanınmış sayılması sonucunu doğuracak yeterli kanıtın olmadığı, bu nedenle davacının tanınmışlık vakıasına dayalı olarak da davalı başvurusunu engelleme olanağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, TPE YİDK’nın 2016/M-2891 sayılı kararının 35/1-5. sınıf hizmetler bakımından iptaline, davalı adına tescilli 2014/69828 sayılı markanın 35/1-5. sınıf hizmetler bakımından hükümsüzlüğüyle sicilden terkinine, sair istemlerin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davalılar vekillerince ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı kurum ve davalı şahıs vekilleri temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, istekleri halinde aşağıda yazılı 49,50 TL harcın temyiz eden davalılara iadesine, 15/02/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.