Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2020/1687 E. 2021/1849 K. 01.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/1687
KARAR NO : 2021/1849
KARAR TARİHİ : 01.03.2021

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 26.04.2018 tarih ve 2017/197 E. – 2018/194 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 30.01.2020 tarih ve 2018/1948 E. – 2020/101 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin TV4 ibareli, 2012/81728 sayılı tanınmış markanın sahibi olduğunu, davalının “BEATS 4” ibareli, 2016/17751 numaralı başvuruna kötüniyet, iltibas ve tanınmışlık vakıasına dayanarak başvurunun reddi istemi ile itirazda bulunduklarını, itirazlarının önce Markalar Dairesi ve nihai olarak YİDK tarafından 2017/M-2401 sayılı kararla reddedildiğini, kötüniyetli başvurunun tescilinin müvekkilinin TV 4 esas ve ayırt edici unsurlu markaları ile iltibasa sebebiyet vereceği gibi, onların tanınmışlığından haksız yarar sağlayıp itibar ve ayırt edici karakterini de zedeleyeceğini ileri sürerek YİDK kararının iptaline ve davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Şirket vekili, markalar arasında karıştırılma ihtimali olmayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, davacının markasının TV 4 esas ve ayırt edici unsurlu olduğu, TV ibaresinin televizyon sözcüğünün kısaltması olduğu, 4 rakamının da TV ibaresiyle birlikte markanın asıl ve esas ayırt edici unsurunu oluşturduğu, davalının 2016/17751 sayılı başvurusunun ise BEATS 4 ibareli olduğu, Beats ibaresinin atım anlamına geldiği, 4 rakamı ile birlikte beats ibaresinin ayırt edicilik taşıdığı, başvuru kapsamında yer alan bir kısım hizmetlerin davacı markalarının kapsamında yer alan hizmetlerle aynı türden olduğu, tescilli bir marka ile başvuru konusu işaret arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede görsel, sescil ve anlamsal benzerlik olup olmadığının, her ikisinin ayırt edici ve baskın unsurları nazara alınarak münferit unsurlardan ziyade bütünü itibariyle bıraktığı izlenimin nazara alınarak belirlenmesi gerektiği, davacının “TV 4” ibareli markasıyla davalının “BEATS 4” ibareli başvurusu arasında görsel, sescil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, her iki markadaki kelimelerin ve harflerin içerdikleri şekille birlikte, bütününde gerek okunuş ve anlamsal olarak, gerekse görünüşte yeteri derecede farklılık yarattığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf incelemesinde; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacının “TV 4” ibareli tescilli markasıyla davalının “BEATS 4” ibareli marka başvurusu arasında görsel, sescil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 01.03.2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.