Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2020/1680 E. 2021/1846 K. 01.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/1680
KARAR NO : 2021/1846
KARAR TARİHİ : 01.03.2021

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 04.06.2018 tarih ve 2017/136 E. – 2018/222 K. sayılı kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine , istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 07.02.2020 tarih ve 2018/1969 E. – 2020/180 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin “ERİŞ” tek veya esas unsurlu TPMK nezdinde tescilli ve başvuru halinde 28 adet markasının olduğunu ve “ERİŞ” ibareli seri marka çalışmalarının halen devam ettiğini, “ERİŞ” ibareli markalarının yurt dışında da çeşitli ülkelerde tescil edildiğini, davalıya ait 2016/03330 numaralı ‘’Erin’’ ibareli başvurunun ise müvekkiline ait markalar ile çok benzediğini, aynı sınıftaki mal ve hizmetler içinde tescil edildiğini, başvurunun KHK’nın 8/1-b maddesi kapsamında reddi gerektiğini ileri sürerek, TPMK YİDK’nın 2017-M-840 sayı ve 06.02.2017 tarihli kararının iptalini, davalı şirkete ait 2016/03330 sayılı “Erin” marka başvurusunun tescil edilmesi halinde hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı vekili, markalar ile bütün olarak değerlendirildiğinde karıştırılma ihtimalinden bahsedilemeyeceğinin açıkça görüldüğünü savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına; davalının “Erin” ibareli başvuru markasıyla davacının “ERİŞ” ibareli tescilli markaları arasında görsel ve sescil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, ortalama düzeydeki tüketici kesimi tarafından 30. sınıftaki mallar için davacının “ERİŞ” ibareli markalı malı satın almak istediğinde davalının “Erin” ibareli başvuru markalı ürünü satın almak şeklinde bir yanılgı yaşayabileceği, 30. sınıftaki mallar açısından ortalama düzeydeki tüketici kesimi nezdinde her iki markanın işletmesel kökenlerinin aynı olduğu, idari ve ekonomik açıdan birbiriyle bağlantılı işletmeye ait markalar olarak algılanabileceği, bu açıdan taraf markaları arasında iltibas-benzerlik oluştuğu gerekçesiyle, davanın kabulüne TPMK YİDK’nın 2017-M-840 sayılı kararının iptaline karar verilmiş, davalılar vekilleri ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalının “Erin” ibareli 30.sınıfa yönelik başvurusu ile davacının “ERİŞ” ibareli ve 29,30 ve 31.sınıfta tescilli mesnet markaları arasında görsel, sescil ve kavramsal olarak ortalama düzeydeki tüketicileri iltibasa düşürecek şekilde bir benzerliğin bulunduğu, davalı başvurusuna bir ayırt edicilik kazandırılamadığı 556 sayılı KHK’nın 8/1b maddesindeki iltibas tehlikesi koşulunun oluştuğu gerekçesiyle davalılar vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekilleri ayrı ayrı temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, istek halinde aşağıda yazılı 49,50 TL harcın temyiz eden davalılara ayrı ayrı iadesine, 01.03.2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.