YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/1620
KARAR NO : 2022/2262
KARAR TARİHİ : 23.03.2022
MAHKEMESİ : ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 05.12.2018 tarih ve 2017/478 E- 2018/772 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan kabulüne dair Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nce verilen 30.12.2019 tarih ve 2019/826 E- 2019/2502 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından duruşmalı, katılma yoluyla davalı şirket adına kayyumunca duruşmasız olarak istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 22.03.2022 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı …’un evli olduklarını, davalı şirketin %50-%50 hissesine sahip ortakları olduklarını, boşanma davalarının halen derdest olduğunu, taraflar arasında açılmış bulunan pek çok ceza dosyasının bulunduğunu, birarada şirket ortaklığı ve yönetiminin mümkün olamayacağı gerekçesiyle davalı şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında boşanma davasının devam ettiği, her iki ortağın ayrı ayrı birbirinden şikayetçi olmaları nedeniyle açılmış ceza davalarının bulunduğu, ortaklar arasındaki uyum ve güvenin bozulduğu, şirket ortağı …’un davalı şirketin faaliyet alanındaki konularda başka bir şirkete ortak olduğu, ortakların bundan sonra bir araya gelerek ticari faaliyette bulunmasına imkan kalmadığı, tarafların anlaşmazlığa düştükleri yıllardan sonra şirketin sürekli zarar ettiği, şirketin gayri faal olduğu, öz kaynaklarını yitirdiği, TTK’nın 636/3. maddesinde aranılan şirketin feshi için gerekli haklı sebeplerin oluştuğu gerekçeleriyle, davalı şirketin haklı nedenle fesih ve tasfiyesine, şirkete tasfiye memuru atanmasına, davalı … aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince; davacı vekilinin istinaflarının bir kısmı sorumluluk davasında ileri sürülebilecek hususlardan olup, bir kısmı da tasfiye aşamasına ve boşanma davasında çözümlenmesi gereken mal rejimine ilişkin olduğundan davacı vekilinin istinaf taleplerinin yerinde olmadığı, ancak yargılama giderlerinin hesaplanmasında hata yapıldığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince esastan kabulü İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın davalı … yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı şirket yönünden kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili, katılma yoluyla davalı şirket adına kayyumu temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK’nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK’nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekili ve katılma yoluyla davalı şirket adına kayyumun temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı şirket kayyumu ve davacıdan ayrı ayrı alınmasına, 23/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.