Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2020/1570 E. 2021/1567 K. 23.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/1570
KARAR NO : 2021/1567
KARAR TARİHİ : 23.02.2021

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 20.06.2018 tarih ve 2016/629 E. – 2018/506 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nce verilen 06.02.2020 tarih ve 2018/2381 E. – 2020/171 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, rücuya konu mahkeme kararının davacısının müvekkili şirketin Avcılar İşletme Müdürlüğü Kaçak Servis Raporuna istinaden … Fatura no ile bildirimi yapılan ve davacı şirket tarafından 20/10/2004 tarihinde ödenen 247.144.000.000 ETL tutarındaki para cezasına ilişkin olarak faturanın iptali, davacı şirketin ödediği tutarın Tarifeler Yönetmeliğinin 57. maddesi uyarınca davalı idarenin uyguladığı gecikme cezası tutarı oranında faizi ile birlikte iadesini talep ve dava ettiğini, İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 31/01/2007 tarih ve 2005/27 Esas 2007/21 Karar sayılı kararında davanın kısmen kabulüne, 247.144,00 TL’nin 20/10/2004 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsiline karar verildiğini, temyiz için 3.336,00 TL ve onama harcı için 10.009,77 TL ödendiğini, ayrıca kesinleşen bu karar üzerine Şişli 5. İcra Müdürlüğünün 2007/8694 Esas sayılı dosyasına müvekkili şirket tarafından 565.408,08 TL ödendiğini belirterek 565.408,08 TL’nin 10/10/2008, 3.336,00 TL’nin 25/04/2007, 10.009,77 TL’nin ise 19/11/2007 tarihlerinden itibaren işleyecek Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası avans işlemlerinde uygulanan faiz oranı üzerinden hesaplanacak faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın rücu talebine ilişkin olduğunu, Borçlar Kanunun 73. maddesi gereğince rücu davalarında zamanaşımı 2 yıllık süreye tabi olup ödemelerin yapıldığı yıl göz önünde bulundurulduğunda işbu dava konusu alacağın zamanaşımına uğramış olduğunu, esas yönünden ise davacı ile İHDS imzalanarak şirket hisselerinin % 100’nün davalıya devredildiğini, talep edilen kalemlerin bilanço içerisinde yer aldığını, ayrıca yargılama ve icra giderlerinin talep hakkının bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesi, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında 24/07/2006 tarihinde yapılan İHDS ile işletme hakkının davacıya devredildiği, devir sözleşmesinden önce davalı şirketin abonesi olan üçüncü şahsın kaçak elektrik kullanıldığı iddiası ile kendisinden talep edilen bedeli ödeyerek akabinde iadesi talebiyle dava açtığı, mahkemece verilen iade kararının Yargıtayca onanarak kesinleşmesi üzerine davacı aleyhine icra takibine konulduğu ve davacı tarafından icra dosyasına ödemede bulunulduğu, ayrıca temyiz harcının ödendiği, davacının üçüncü şahsa ödemek zorunda kaldığı bu bedeli ve masraflarını sözleşmeye istinaden rücuen davalıdan tahsili talebiyle işbu davayı açtığı, mahkeme kararı, icra dosyası, taraflar arasındaki sözleşme ile emsal Yargıtay kararları birlikte değerlendirildiğinde sözleşmenin 7.4 maddesi uyarınca sözleşmenin imza tarihinden önce gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerden dolayı davalı TEDAŞ’ın sorumlu olduğu, bu nedenle sözleşmenin devrinden önce gerçekleşen dava konusu olaydan dolayı davacının üçüncü şahıslara ödediği tazminatı davalı TEDAŞ’tan rücuen talep etme hakkı bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 565.408,08 TL’nin talep gibi 10/10/2008, 3.336,00 TL’nin 25/04/2007 ve 10.009,77 TL’nin 26/12/2007 ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf Mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava dışı Özen İplik San. ve Tic. Kollektif Şti. tarafından kaçak elektrik faturası nedeniyle BEDAŞ aleyhine açılan istirdat davasında yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verildiği, karara karşı BEDAŞ tarafından temyiz yoluna başvurulduğu, 25/04/2007 tarihinde 3.336,00 YTL temyiz karar harcı yatırdığı, 16/04/2007 tarihinde 10.007,27 YTL nispi karar ve ilam harcı ödendiği, kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, dava dışı Özen İplik San. ve Tic. Kollektif Şti.’nin mahkeme ilamını BEDAŞ aleyhine icra takibine koyması sonucu davacının icra dosyasına 27/12/2007 tarihinde 525.000,00 YTL ve 31/01/2008 tarihinde 40.408,00 YTL ödediği, 24/07/2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 7.1 maddesinde; sözleşmenin imza tarihinden önce başlamış idari ve hukuki ihtilafların takip edilmesi, çözüme kavuşturulması ve bundan kaynaklanan her türlü sorumluluğun TEDAŞ’a ait olduğu, 7.4 ve 7.6 maddesinde de; dağıtım faaliyetinin TEDAŞ tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabının TEDAŞ olduğu hükme bağlandığı, davacı tarafından icra takibi nedeniyle alacaklı Özen İplik San. ve Tic. Kollektif Şti. hesabına yapılan ödeme İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’nin imzalandığı tarihten önceki döneme isabet eden olaya dayandığı, rücuen alacağa dayanak olan İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’ndeki davanın davacısı da bu sözleşme çerçevesinde üçüncü kişi konumunda olup İHDS’nin 7.4 ve 7.6 maddeleri gereğince davacının icra takibi nedeniyle ödediği tüm bedeli ile dayanak ilam nedeniyle ödedediği yargılama gideri, temyiz harç ve giderini davalıdan rücuen talep ve dava hakkı bulunduğu, rücuen alacağa dayanak davadaki uyuşmazlığın dağıtım tesislerinin mülkiyetine ilişkin olmaması karşısında sözleşmenin 7.2 maddesi uyarınca davacının ihbar yükümlülüğünün bulunmadığı (Dairemizin 23/03/2016 tarih 2015/13510 Esas 2016/3219 Karar sayılı İlamı), alacak taraflar arasında imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’ne dayandığından bu davada uygulanması gerekli olan zamanaşımı süresi Türk Borçlar Kanunu’nun 146. maddesi uyarınca 10 yıl olup davanın da bu süre içerisinde açıldığı, rücuen tazminat talebi, başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin mal varlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelik tazminat niteliğinde olup, davacının mal varlığındaki eksilme ödeme tarihinde gerçekleştiğinden ödeme gününden itibaren her iki tarafta tacir olduğundan avans faizi talep edebileceği(Dairemizin 13/04/2016 tarih ve 2016/2239-2016/4044 E.-K. Sayılı İlamı) gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 29.651,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 23.02.2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.