YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/1543
KARAR NO : 2021/2282
KARAR TARİHİ : 10.03.2021
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 12/03/2018 tarih ve 2016/839-2018/141 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, Tedaş’ın özelleştirme kapsamına alınması ve 20 ayrı dağıtım şirketine ayrılması kapsamında müvekkili ile davalı arasında 24.07.2006 tarihinde “İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi” akdedildiğini, anılan sözleşmenin 7.1, 7.2, 7.3, 7.4, 7.5 ve 7.6 maddelerinde dağıtım faaliyetinin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen iş ve işlemlerden kaynaklanan sorumluluğun dönemsel olarak paylaştırıldığını, davalının sözleşme öncesi gerçekleştirdiği işlemler nedeniyle kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan Ladik Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/62 E. – 2009/162 K. sayılı kararına istinaden müvekkilinin icra dosyasına 12.335,40 TL ödediğini ileri sürerek, bu meblağın ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan rücuen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, zamanaşımı def’inde bulunmuş, davanın esasına ilişkin olarak da, davacı şirketin özelleştirilmesinin hisse satışı suretiyle gerçekleştirildiğini, “İhale Şartnamesi ve Hisse Satış Sözleşmesi” hükümleri uyarınca müvekkilinden talepte bulunulamayacağını, ayrıca davacı tarafından düzenlenen devre esas bilanço ile geçmişe yönelik borç ve alacak işlemlerinin kesinleştirildiğini savunarak, davanın reddini italep etmiştir.
Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyularak ve aldırılan bilirkişi ek raporuna itibar edilerek; dava dışı dava dışı Kadim Akbaş ve arkadaşlarının açtıkları kamulaştırmasız el atma davası sonunda verilen karar ile toplam 8.789,40 TL tazminata hükmedildiği, davacının davalı TEDAŞ’tan toplam 8.789,40 TL talep edebileceği, davacı davalıyı temerrüde düşürmediğinden ve ihbara ilişkin bir belge sunmadığından ancak dava tarihinden itibaren avans faizine hükmedilebileceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 8.789,40 TL rücuen alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine ve fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 450,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 10/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.