Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2020/141 E. 2020/4001 K. 12.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/141
KARAR NO : 2020/4001
KARAR TARİHİ : 12.10.2020

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 10.05.2018 tarih ve 2017/337 E- 2018/209 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 03.10.2019 tarih ve 2018/1471 E- 2019/963 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirkete ait 2016/14573 kod numaralı, “Cherry Handles Form” ibareli marka tescil başvurusuna müvekkilinin ŞEKİL+ETİ FORM; ŞEKİL+FORM; ETİ FORM; ETİ FORM; ETİ FORM; FORMDAKAL; FORMPUAN; FORMBALL; FORM YE FORMDA KAL ; FORM YE FORMDA KAL ibareli, ETİ FORM; ETİ FORM; ETİ FORM; ETİ FORM; ETİ FORM; ETİ FORM ETİ FORM ; ETİ FORM ; ETİ FORM ; ETİ FORM; ETİ FORM ; ETİ FORM ; ETİ FORM ; FORM; FORM EXTRA ETİ FORM TAHILLI ibareli markalar ile kötüniyet, iltibas ve tanınmışlık ile tasarım hakkına tecavüz vakıasına dayalı olarak başvurunun reddi arzusunu içeren itirazlarının önce Markalar Dairesi ve nihaî olarak da YİDK tarafından reddedildiğini, alınan kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek YİDK’in 2017/M-6027 sayılı kararının iptaline ve davalı markasının hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı TPMK vekili, başvuru konusu ibare ile davacının itirazına mesnet markalar arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı …, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; davacı markalarının esas unsurunun ‘’Form’’ ibaresi olduğu, davalı başvurusundaki “Cherry Handles Form” ibaresinin asıl ve ayırt edici unsur olduğu, mücerret Form ibaresinin biçim, şekil, usul, teamül, istenilen şeylerin yazılması ve doldurulması için hazırlanmış basılı belge, gerekli güç ve yeteneklere sahip olmak, diri ve canlı görünmek anlamına geldiği, bunun yanında form tutmak, formda olmak, forma girmek şeklinde gıda maddeleri ile yakından ilgili olan anlamı ve bu meyanda tüketici nezdinde uyandıracağı anlam gözetildiğinde anılan ibarenin tescil kapsamına giren bir kısım gıda ürünlerinin vasfını belirttiği, bu sebeple ayırt edici gücünün zayıf olduğu, bu tür markalar arasındaki iltibas tehlikesinin, yapılacak küçük bir değişiklik ile bertaraf edilebileceği, buna göre davacının Form ibareli markalarıyla davalının “Cherry Handles Form” ibare ve biçimli başvurularının konusu olan işaretler arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sescil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, davacının FORM ibareli markasının bisküvi ürünleriyle ilgili olarak belirli bir bilinirliğinin bulunduğu, ancak işaretlerin farklı olması karşısında, davalının başvurusunun 5 ve 29. sınıf ürün ve hizmetler için tescilinin, davacıya ait bisküvi ürünleri sektöründe belli bir tanınmışlık yahut bilinirlik elde etmiş markanın itibarınden haksız biçimde yararlanma sağlayabileceğinin düşünülmesinin olanaksız olduğu, davalı … tescil başvurusunun konusu olan işaretin, davacının tasarımının belirgin biçimde benzeri olduğunun söylenmesinin de mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince, dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesinde; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, “Cherry Handles Form” ibareli başvuru ile davacının markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini içerecek şekilde tehlikesinin bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 12.10.2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.