Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2020/133 E. 2020/4209 K. 19.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/133
KARAR NO : 2020/4209
KARAR TARİHİ : 19.10.2020

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 17.10.2017 tarih ve 2016/179 E. – 2017/300 K. sayılı kararın davalı kurum vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 11.10.2019 tarih ve 2018/1473 E. – 2019/994 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı Kurum vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin markasının “APPLE” esas ibare ve logo ile 09, 28, 35, 37, 38, 40, 41 ve 42. sınıf ürün ve hizmetleri içerecek şekilde 2002 06656, 2008 63073, 2013 33760 sayılı seri markalarının tescilli olduğunu, elma şekilli markanın T/01851 numarası ile “APPLE” kelime markası ise T/01853 numarası ile TPMK nezdinde de tanınmış marka olarak tescilli olduğunu, müvekkilinin yaprak şeklinin 2012/98731 sayı ile TPMK nezdinde tescilli olduğunu, davalı tarafından 37. sınıflarda yer alan mal ve hizmetlerde 2014/96493 sayılı “ELMAKURDU” ibareli marka başvurusuna müvekkilince yapılan itirazın kısmen reddedildiğini, anılan karara karşı yapılan itirazın ise YİDK kararıyla reddedildiğini, davaya konu marka başvurusunun, müvekkilinin tanınmış “APPLE” kelime markaları ile doğuracağı karıştırılma ihtimali nedeniyle 37. sınıftaki “Saat Tamiri Hizmetleri” bakımından da reddi gerektiğini, taraf markaları arasındaki benzerliğin davalı kurum tarafından da kabul edildiğini, dava konusu markanın 37. sınıftaki “Saat tamiri hizmetleri”nin müvekkilinin markalarının kapsamında yer alan ve davaya konu başvurunun kapsamından çıkarılan hizmetlerle benzer ihtiyaçları gidermeye yönelik, benzer tüketicilere hitap eden, tamamlayıcı hizmetler olduklarını ve bu kapsamda benzer hizmetler için tescil edilmek istendiğini, dava konusu marka başvurusunun “saat tamiri hizmetleri” üzerinde kullanılması halinde, marka başvurusunun müvekkilin tanınmış markalarını çağrıştıracağını, müvekkilinin tanınmışlığının karıştırılma ihtimalini arttıracağını, markalarının ayırt ediciliğine zarar vereceğini, haksız yarar sağlama ihtimali nedeniyle KHK’nın 8/4 maddesi kapsamında reddi gerektiğini, davaya konu marka başvurusunun kötü niyetli yapıldığını ileri sürerek YİDK’nın 2016-M-1568 sayılı kararının iptalini, dava konusu marka başvurusunun tescil edilmesi durumunda 37. sınıfta yer alan “Saat tamiri hizmetleri” bakımından hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
Davalı kurum vekili; kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davacının iptalini istediği “Saat tamiri hizmetleri” yönünden iltibas tehlikesinin bulunmadığını, her ne kadar davacı taraf dilekçesinde “Apple” şirketinin akıllı saat üretimi ile birlikte saat tamir hizmeti verdiğini belirtmiş ise de söz konusu markanın ilk olarak akıllı telefon, tablet ve bilgisayar üretimi/satışı yapan şirketini akla getirdiğini, davacının akıllı saat üretiyor olmasının, aynı zamanda “saat tamiri hizmetleri” bakımından da tanındığı ya da böyle kabul edilmesi gerektiği anlamına gelmeyeceğini, somut olayda 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesindeki şartların oluşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … cevap dilekçesi sunmamıştır.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; “APPLE” ibareli davacı markaları ile “ELMAKURDU” ibareli davalı başvurusunun 556 sayılı KHK’nın 8/1-b bendi anlamında iltibasa yol açacak kadar benzer olduğu, aynı veya benzer mal veya hizmetler üzerinde kullanılması halinde karıştırma ihtimalinin kaçınılmaz olduğu, davaya konu markanın başvuru kapsamında kalan 37.sınıf: “saat tamiri” hizmetlerinde kullanılması halinde KHK’nın 8/4 maddesi şartlarının oluştuğu, davacının markasının uyuşmazlık konusu hizmetler açısından çok özgün bir marka olduğu, markalar arasındaki benzerliğin yüksek derecede olması, davacı markasının yüksek bir tanınmışlığa sahip olması ve markanın özgün olması birlikte değerlendirildiğinde, davalı markasının uyuşmazlık konusu hizmetlerde kullanılması halinde, davacı markalarının imajı ile ilgili olumlu düşüncelerin davalı markasının kullanılacağı hizmetlere aktarılmasına neden olabileceği, 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesinde yer alan şartların gerçekleştiği, davalı marka başvurusunun kötü niyetli olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile YİDK’nın 2016-M-1568 sayılı kararının “saat tamir hizmetleri” yönünden iptaline, başvuru markası tescil edilmediğinden hükümsüzlük talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Karara karşı davalı kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; davalı kurum vekilinin istinaf başvurusunun, ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve esas bakımından kanuna uygun olduğu gerekçesiyle esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı kurum vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı kurum vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı kurumdan alınmasına, 19.10.2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.