Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2020/1112 E. 2020/5585 K. 01.12.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/1112
KARAR NO : 2020/5585
KARAR TARİHİ : 01.12.2020

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 07.11.2019 tarih ve 2019/8-2019/1046 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; davalı hakkında İzmir 14.İcra Müdürlüğü’nün 2003/7874 sayılı dosyasında bankanın …şube müdürünün zimmetine geçirdiği müvekkiline ait 101.936 DEM’in ödeme zamanındaki kur üzerinden Türk Lirası tutarının tahsili amacıyla icra takibi başlattıklarını, davalının borca kısmen itiraz ederek kendilerince hesaplanan faizsiz mevduatı 01.08.2013 tarihinde müvekkiline iade ettiğini, iade edilen paranın 23.653,38 TL olduğunu, müvekkilinin 73.221,04 DEM ve faiz alacağının bulunduğunu belirterek, bu miktar alacağın % 6 faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, müvekkili yararına icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; kabul anlamına gelmemek üzere hesabın … ve … adlarına açılmış ortak bir hesap olduğunu, hesabın diğer yarı hissesi ile ilgili olarak …’ın dava açma ve taraf sıfatının olmadığını, hesabın DEM hesabı olduğunu, Teftiş Kurulunun raporuna göre paranın hesaptan 03.08.1999 tarihinde 50.002,90 DEM olarak usulsüz olarak çekildiğini, bu kişilerin mağdur oldukları 50.002,90 DEM’e brüt faiz olarak 9.218,35 DEM ilavesinden vergi kesintisi olan 1.474,94 DEM ve fon kesintisi olan 147,49 DEM düşüldükten sonra kalan 57.597,92 DEM’in … ve …’a ödenmesinin uygun bulunduğunu, davacı ile dava dışı … tarafından tebligata rağmen alınmayan toplam 57.597,92 DEM’in davacıya ait yarı hissesinin yani 28.798,96 DEM’in (14.724,67 Euro) TL karşılığı olan 23.652,38 TL’nin icra dosyasına müvekkili tarafından yatırıldığını, kalan takibe konu faize itiraz edildiğini, bu itiraz ve şikayetlerin kabul edildiğini, bu ödeme dışında müvekkilinin başkaca herhangi bir borcunun bulunmadığını belirterek, davanın reddine, müvekkili yararına % 40 tazminatın davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya iddia, savunma, bilirkişi raporuna, toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; 28.06.2000 tarihi itibari ile mevduat hesabında 75.014,18 DEM’in yer aldığı, takip tarihi itibari ile hesabın 105.803,67 DEM’e ulaştığı, davacının 1/2 paylı müşterek hesap sahibi olduğu, davacı tarafından ancak bilirkişi raporunda tespit edilen 52.901,83 DEM’in davalı Bankadan talep edilebileceği, davalı banka tarafından icra takibine yatırılan 28.798,96 DEM’in mahsup edildiğinde, davacının 24.102,87 DEM alacağının olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüyle; 24.102,87 DEM karşılığı olan 12.323,79 EURO’nun dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa’nın 4 a maddesi gereğince; devlet bankalarının EURO bazında 1yıl vadeli hesaba uyguladıkları mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1.107,58 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 01.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.