Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2019/792 E. 2020/3936 K. 07.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/792
KARAR NO : 2020/3936
KARAR TARİHİ : 07.10.2020

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Mardin 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 28.11. 2018 tarih ve 2013/475-2018/689 sayılı kararın Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekili dahili davalılar … ile … tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 06.10.2020 günü hazır bulunan davacı vekili Av. Volkan Gözüyukarı ile davalılardan … ile … vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, Mardin İli Nur Mahallesi… Ada …ve … parsel nolu taşınmazların davacı şirket adına tescilli iken dönemin yönetim kurulu üyesi olan davalı … tarafından davalı eşi Hasibe’ye satış yoluyla devir gösterildiğini, bedelinin ödenmediğini, bu itibarla muvazaalı satışla oluşan tapu tescilinin iptalinin gerektiğini ileri sürerek dava konusu iki taşınmazın tapularının iptali ile davacı şirket adına tescilini talep ve dava etmiştir. Dava konusu taşınmazların devri üzerine davacı vekili, seçimlik hakkını devralanlara karşı davaya devamla tapu iptali ve tescil talebi yönünde kullanarak devralanların davaya dahil edilmesini istemiştir.
Davalılar vekili, şirket ortakları arasında meydana gelen anlaşmazlık sonucu şirketin fiili tasfiyeye sokulduğunu, bu kapsamda şirket adına kayıtlı… ada …ve… nolu parsellerin müvekkili Hasibe’ye devredildiğini, aynı anlaşma çerçevesinde şirketin arsa ve üzerindeki besi çiftliği, yem fabrikası, samanlık, idare binası gibi mallarının da paylaştırmaya konu edilip ortaklardan …’ın tasarrufundaki şirkete bırakıldığını, ardından müvekkilinin de anlaşma uyarınca davaya konu taşınmazların tescili karşılığında hisselerini ayrıca bir bedel almaksızın devrettiğini, tapu devrinde bir muvazaanın bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Dahili davalılar … ve … vekili, müvekkillerinin gerçek bir alım satım karşılığı taşınmazları devraldıklarını, satış esnasında tapuda hiç bir takyidadın bulunmadığını, satış bedellerinin elden teslim edildiğini, müvekkillerinin davadan ve davanın taraflarından haberinin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Dahili davalı … vekili, iyiniyetli müvekkilinin taşınmazı … isimli emlakçıdan bedeli mukabilinde satın aldığını savunarak davanın reddini istemiş, dahili davalı talimat yoluyla alınan beyanında davalı …’un bir ticari kaygısının olduğunu söyleyerek üzerinde bulunan dava konusu taşınmazı 3 aylığına üzerine yapmak istediğini, akrabalık olması nedeniyle iyi niyetle kabul ettiğini, bedelsiz olarak taşınmazı üzerine aldığını ifade etmiştir.
Dahili davalı …, emlakçılık yaptığını, davalı …’nin dava konusu yeri satmak istediğini söylediğini, tapu ve belediyede araştırma yaptığını, herhangi bir sorun olmadığını görünce anlaşıp satın aldığını, ardından da dahili davalı …’e sattığını, satış bedelinin bir kısmını elden, bir kısmını banka yoluyla aldığını savunarak davanın reddini istemiş, mahkemeye hitaben sunduğu 18.01.2016 tarihli dilekçesinde kendisine gerçek bir satış yapılmadığını ifade etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, davalı …’nin davacı şirket temsilcisi olan davalı …’un eşi olduğu, dava konusu taşınmazları iyiniyetli olarak iktisap etmediği, vekil ile işbirliği içinde hareket ettiği, her ne kadar taşınmazların devrinin şirketten ayrılma karşılığında denkleştirme saikiyle yapıldığı yönünde savunmada bulunulmuş ise de 2008 yılında yapılan satışın keşif neticesinde alınan bilirkişi raporunda belirtilen miktarın oldukça altında olması nedeniyle bu savunmaya itibar edilemeyeceği, taşınmazların davalı …’ye geçtikten sonra kısa sürelerde dahili davalılar arasında el değiştirdiği, dahili davalı … ile …’in yapılan satışların gerçek olmadığını, herhangi bir bedel ödenmediğini kabul ettikleri, dahili davalıların birbirleriyle yakın ilişki içerisinde oldukları, iyiniyetli kabul edilemeyecekleri gerekçesiyle davanın kabulüne, 48 ve 49 parsel sayılı taşınmazların tapularının iptali ile davacı şirket adına tesciline karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekili, dahili davalılar … ile … temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, dava konusu taşınmazların keşfen belirlenen değerleri ile akit tablosunda gösterilen değerleri arasında yüksek fark bulunmasına ve kısa aralıklarla devir işlemleri yapılmış olmasına göre, davalılar vekili ile dahili davalılar … ile …’in bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalılar vekili ile dahili davalılar … ile …’in bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 2.540,00 TL duruşma vekalet ücretinin mümeyyiz davalılardan alınarak, davacı şirkete verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,258,77 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılar ve dahili davalılardan alınmasına, 07.10.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.