Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2019/771 E. 2020/3937 K. 07.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/771
KARAR NO : 2020/3937
KARAR TARİHİ : 07.10.2020

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Karabük 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 12.12.2018 tarih ve 2018/121-2018/324 sayılı kararın Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 06.10.2020 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalı vekili Av. …dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, davalı şirketin 2009 yılına ilişkin 30.04.2010 tarihli genel kurulunda gündemin 4 ve 5. maddeleri ile ilgili olarak bilgi edinme hakkı çerçevesinde sorulan sorulara cevap verilmediğini, 5. madde gereği müzakere edilen bağımsız denetim raporunun usulüne uygun hazırlanmadığını, bu rapora dayanılarak 8. madde ile yöneticilerin ibrasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ibra oylamasının yasaya aykırı gerçekleştirildiğini, 9. madde ile davalı şirketi, kendi menfaatleri doğrultusunda zarara uğratan yönetim kurulu üyelerine TTK’nın 334 ve 335. maddeleri uyarınca izin verilmesinin de iptalinin gerektiğini, bu madde ile yönetime verilen yetkinin haksız rekabete zemin hazırladığını, kanuna, ana sözleşmeye, iyiniyet kurallarına aykırılık taşıdığını ileri sürerek anılan genel kurulda alınan kararların iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, genel kurulda alınan kararlar için muhalefetlerin tutanağa geçirilmediğini, ortakların bilgi edinmelerinin sağlandığını, bağımsız denetim raporunun usule aykırılık ve eksiklik içermediğini, ibra oylamasında yasaya aykırı bir hususun bulunmadığını, yönetime verilen yetkinin iptali şartlarının oluşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, çözümü yaptırılan CD içeriğine göre iptali istenen 9. maddeye ilişkin olarak, davacı … tarafından genel kurulda söz alınıp bu maddeye ilişkin itirazların dile getirildiği, divan başkanı tarafından itirazların tutanağa geçirilmediği, kayıtların tutanak ile uyumlu olmadığı, genel kurul zabtının usulüne uygun tutulmadığı, bu haliyle davacı …’ın 9. maddeye muhalif kaldığının ve muhalefet şerhinin bulunduğunun kabulü gerektiği, diğer 2 davacının ise karara muhalefetleri ile ilgili yapılan çözümlemede her hangi bir kayıt yer almadığı, daha sonra 2011 ve 2014 yıllarındaki genel kurul toplantılarında alınan yönetim kurulu üyelerine TTK’nın 395 ve 396. maddelerindeki yetkilerin bir arada verilmesine yönelik genel kurul kararlarının iptaline dair verilen hükümlerin kesinleştiği, davaya konu genel kurul kararı tarihinde henüz Yargıtay’ca bozma kararına gerekçe yapılan ceza davası açılmamış ise de iddianameye konu eylemlerin bu tarihlerde gerçekleştiği, bu kararın çok öncesinde yöneticiler hakkında 2499 sayılı Yasa’ya aykırılık nedeniyle açılan ceza davasının zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırıldığı, haklarında ceza davası açılmış yönetim kurulu üyelerine 6762 sayılı TTK’nın 334 ve 335. maddelerindeki yetkilerin bir arada verilmesinin afaki iyi niyet kurallarına aykırılık taşıdığı gerekçesiyle 9 nolu gündem maddesi dışında kalan talebin reddi yönündeki hükümler kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davacılar … ve … tarafından 9 nolu gündem maddesinin iptaline yönelik açılan davanın reddine, davacı … tarafından 9 nolu gündem maddesinin iptaline yönelik açılan davanın kabulü ile bu kararın iptaline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 07.10.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.