Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2019/750 E. 2019/7415 K. 25.11.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/750
KARAR NO : 2019/7415
KARAR TARİHİ : 25.11.2019

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada Körfez 1. Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 12.07.2018 tarih ve 2013/87-2018/327 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili asıl ve birleşen davalarda, davacı şirkette sağlık sigortası bulunan Selma Resul’e davalıların sürücüsü ve maliki olduğu aracın çarpması sonucu sigortalının yaralandığını, tedavi giderlerinin davacı tarafından karşılandığını, yapılan ödemeler sonucu davacının sigortalısının haklarına halef olduğunu ileri sürerek, asıl davada 7.024,17 TL’nin, birleşen davada ise 20.358,79 TL’nin faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı …, davanın reddini istemiştir.
Davalı …, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, tedavi giderlerinin 6111 sayılı Yasa’ya göre belgelendirilen kısmından dava dışı SGK’nın sorumlu olduğu, öncelikle davacının ödediğini belirttiği tedavi giderleri için rücu imkanı bulunup bulunmadığının araştırılması, rücu imkanının bulunması halinde 6111 sayılı Yasa gereğince Sosyal Güvenlik Kurumu’nun davaya dahil edilmesi için bilirkişiden rapor hazırlamasına yönelik ara karar verildiği, davacının ara karar gereğince verilen kesin süreye rağmen ısrar edip gider avansını yatırmadığı, bu nedenle bilirkişi delilinden vazgeçtiğinin anlaşıldığı, açılan davanın ispat edilemediği gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davacı sigortacının ödediği tedavi masraflarının kazaya sebep olan aracın sürücüsü ve malikinden rücuen tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece 6111 sayılı Yasa ile değişik 2918 sayılı Yasa’nın 98. maddesi gereğince davacının talep ettiği miktarın sosyal güvenlik kapsamında olup olmadığı hususunda rapor alınması için davacıya süre verilmiş ve verilen sürede bilirkişi ücreti yatırılmaması nedeniyle davanın ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
25.02.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6111 sayılı Yasa’nın 59. maddesi, 2918 sayılı Karayolları Trafik Yasası’nın 98. maddesini başlığı ile birlikte değiştirilmiş ve trafik kazasına bağlı olarak gerçekleşen tüm sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, trafik kazalarına sağlık teminatı sağlayan zorunlu sigortalarda; sigorta şirketlerince belirlenen primlerin ve Güvence Hesabınca tahsil edilen katkı paylarından belirli bir oranın Sosyal Güvenlik Kurumu’na aktarılacağı, yine aynı Yasa’nın geçici 1. maddesi ile de bu kanunun yayınlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı düzenlenmiştir.
Ancak anılan yasa hükmü, trafik kazalarına sağlık teminatı sağlayan zorunlu sigortalarda, sigorta şirketleri yönünden yapılan bir düzenleme olup, davalı gerçek kişilerin sorumluluğunu kaldırmamaktadır. Haksız fiil sorumluları olan işleten ve sürücü yönünden açıklanan yasa hükmünün somut uyuşmazlıkta uygulanması mümkün bulunmamaktadır.
Bu itibarla, mahkemece yargılamaya esas tüm deliller toplanıp, davalı gerçek kişiler işleten ve sürücünün davaya konu olay nedeniyle sorumlu olup olmadıklarının değerlendirilerek oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar vermek gerekirken, yazılı şekilde uyuşmazlıkta uygulanması mümkün bulunmayan yasa hükmüne göre bilirkişi incelemesi yaptırılması için gerekli giderlerin depo edilmediği gerekçesi ile davanın reddine ilişkin hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 25/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.