Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2019/5412 E. 2020/3468 K. 07.07.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/5412
KARAR NO : 2020/3468
KARAR TARİHİ : 07.07.2020

MAHKEMESİ : ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 28/02/2017 tarih ve 2016/164 E- 2017/43 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nce verilen 08/11/2019 tarih ve 2017/3074 E- 2019/2419 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin gerçek hak sahibi olduğu aynı zamanda ticaret unvanı da olan tescilli ” Albayrak ” markasının tanınmış marka olduğunu, davalının “Albayrak ” ibaresini haksız kullanımının müvekkilinin itibarından ve tanınmışlığından yararlanmasına neden olduğunu, müvekkilinin hak kaybına uğradığını, davalı şirketin ticaret unvanından Albayrak kelimesinin terkin edilmesine, www.albayrakbayrak.com. internet alan adı ile [email protected] e-posta adresinin silinmesine ve terkinine, “Albayrak” ifadesinin yer aldığı ürünlerin, tanıtım ve iş evraklarının toplatılmasına ve imha edilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin “Albayrak” ibaresini uzun zamandan beri ticaret unvanı olarak kullandığını, bayraklar üzerinde herhangi bir marka kullanımının söz konusu olmadığını, müvekkilinin ticaret unvanı ve bu unvana dayalı internet üzerinde kullanımının kendi yaptığı faaliyet alanıyla ilgili ve yasal olduğunu, davacının tescilli marka kapsamında bayrak imalatı konusunda bir faaliyeti olmadığını, davacının “Albayrak” ibaresini tüm sınıflarda, kullanımı olmayan hususlarda da kötü niyetli tescil edilmiş olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davalıya ait ticaret unvanının tescilinden itibaren 8 yılı aşkın bir süre geçtiği, TMK 2. maddesine göre herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kuralına uygun hareket etmek zorunda olduğu, bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeninin korumayacağı, davalıya ait ticaret unvanının tescilinden itibaren aradan geçen süre dikkate alındığında sessiz kalma nedeniyle hak kaybı söz konusu olduğu, uzun süre geçtikten sonra terkinin talep edilmesi dürüstlük kuralı ile bağdaşmadığı, davacıya ait tescilli marka tescil tarihi dikkate alındığında marka başvurusunun 23/07/2011 tarihinde yapılmış 2015 yılında tescil edildiği, davalının ticaret unvanı ve ürünler üzerinde kullanımının davacının marka tescil tarihinden daha önce olduğu, 2009 yılından bu yana kullanıma sessiz kalınması dikkate alındığında; ticaret unvanının tescilli şekli ile
kullanımı engellenemeyeceği ve internet alan adı olarak ticaret unvanının kullanılması yasal bir hak olduğundan markaya yönelik tecavüz ve internet alan adı terkini yönünden taleplerin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvuruda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, davacı 2012/65672 başvuru numaralı markasından önceki tarihli başka markalarının da bulunduğunu ileri sürmüşse de HMK 357/1 maddesi gereğince dava dilekçesinde ve yargılama sırasında dayanmadığı markalarına istinaf aşamasında dayanamayacağı ve iddiasını genişletemeyeceğinden diğer marka tescil kayıtları incelenmemiş ve davacının 2012/65672 başvuru numaralı markasının 24. sınıfta “bayraklar ve flamalar” emtia grubunda tescilli olduğu, davacının markasının başvuru tarihinden önce davalı tarafça sunulan 31/05/2006 ve 30/12/2008 tarihli faturalarda davalı şirket yetkililerince “Albayrak Bayrak Sanayi” ibaresi ve logosuyla markasal kullanıldığı, davalının internet sitesinin alan adının albayrak.bayrak.com olduğu, ticaret unvanının çekirdek unsurunun alan adı olarak kullanılmasına yasal engel bulunmadığı, internet sitesinin davacının faaliyet gösterdiğini beyan ettiği dava dilekçesindeki faaliyet alanları dışında “bayrak ve flama” üretim, satış tanıtım faaliyetlerinde kullanılması nedeniyle karışıklığa neden olmayacağı, kullanımın dürüstlük kuralı çerçevesinde yerine getirildiği gerekçeleriyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 07/07/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.