Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2019/5402 E. 2020/4399 K. 26.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/5402
KARAR NO : 2020/4399
KARAR TARİHİ : 26.10.2020

MAHKEMESİ :BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 09.05.2018 tarih ve 2017/115 E. – 2018/170 K. sayılı kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 04.07.2019 tarih ve 2018/1336 E. – 2019/779 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacıya ait Amerikan Hastanesi’nin Vehbi Koç Vakfı bünyesinde özel bir sağlık kurumu olduğunu, 92 yıldır sağlık sektörünün gelişmesinde kilit rol oynadığını, hastaların gözünde saygınlık kazandığını, “Amerikan Hastanesi” markasının tanınmış marka vasfını haiz ve yurtdışında da tescilli olduğunu, davacının ayrıca “Med Amerikan Tıp Merkezi” gibi “Amerikan” ana unsurlu başka tescilli markalarının da bulunduğunu, davalıların, müvekkiline ait tescilli tanınmış markalar ve alan adı ile iltibas yaratan “Amerikan Estetik” ibaresini, aynı sektörde müvekkiline çok yakın bir mevkide ve www.amerikanestetik.com.tr isimli web sitesinde müvekkilinden izni almadan kullandığının tespit edildiğini, davalı tarafın fiili kullanımının “Amerikan Estetik Cerrahi Tıp Merkezi” olduğunu, kullanımda yer alan “hastane”, “poliklinik”, “Tıp Merkezi”, “Estetik Cerrahi Tıp Merkezi” ibarelerinin tanımlayıcı nitelik taşıdığını ve herhangi bir marka vasfının bulunmadığını, her iki markada da ortak unsurun “Amerikan” ibaresi olduğunu, bu ibare ile başladığını, davalının markasının müvekkilinin seri markalarından biri olduğu izleniminin uyandırıldığını, bu nedenle davacının markaları ile davalının kullanımları arasında görsel, işitsel olarak birebir benzerliğin bulunduğunu, davalıya ait marka kullanımının, müvekkilinin markalarında olduğu gibi kırmızı ve lacivert renk ile oluşturulduğunu, renk unsuru ile de benzerliğin artırıldığını, davalıların kullanımının aynı zamanda müvekkilinin alan adına da tecavüz ettiğini, haksız rekabet niteliği taşıdığını, davalı şirket unvanının da müvekkilinin markalarına tecavüz teşkil ettiğini, davalının kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, www.amerikanestetik.com.tr internet sitesinin kullanımının, Amerikan Estetik Cerrahi Tıp Merkezi’nin her türlü markasal kullanımının durdurulmasına, markayı tanıtma vasıtası ihtiva eden her cins etiket, ticari evrakların vs. basılı her türlü evrak ve tanıtma malzemeleri ile iş yeri tabelasının bulunduğu yerden kaldırılmasına, Amerikan Estetik Cerrahi Tıp Merkezi ibaresinin tanıtıcı işaret olarak kullanıldığı Web sayfasından çıkartılmasına, … isimli ticaret unvanın iptaline, sicilden terkinine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, dava konusu “AE AMERİKAN ESTETİK” ibareli marka kullanımları ile davacıya ait “Amerikan Hastanesi” ibareli markaların şekil itibariyle birbirlerine benzemediğini, “Amerikan” ibaresinin esas unsur konumunda olduğunu, müvekkiline ait estetik ibaresinin sadece sağlık anlamında kullanılan bir terim olmadığını, estetik kelimesinin Amerika ibaresi ile Amerika topluluğuna ait güzel bir görünümü ifade ettiğini, karıştırılacak derecede benzer markalar olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı, davaya cevap vermemiştir.
İlk derece mahkemesine, davacının tarafın “AMERİKAN HASTANESİ” ve “AMERİKAN TIP MERKEZİ “ibareli tıp hizmetleri sınıfında tescilli markaları bulunduğu, davalı tarafın işletme tabelasında, tanıtımlarında “AMERİKAN ESTETİK Tıp Merkezi – ÖZEL AMERİKAN CERRAHİ TIP MERKEZİ” ibarelerini kullandığı, diğer yönden internet sitesi olarak “www.amerikanestetik.com.tr” şeklindeki alan adı kullanımı bulunduğu, ayrıca “…” şeklinde 26.03.2015 tarihinde ticaret unvanı tescil ettirip kullandığı, davalı tarafın kullanımlarının davacının esas unsuru “AMERİKAN” ibaresi olan, markaları ile “benzer” olduğu, hizmetlerin de birebir aynı olduğu, davalıların kullanımlarının, alan adının ve ticaret unvanının davacının markalarından doğan haklarını ihlal ettiği ve haksız rekabet oluşturduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile, davalı taraf eyleminin davacının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, tecavüzün ve haksız rekabetin önlenmesine, durdurulmasına, davalı taraf adına kayıtlı www.amerikanestetik.com.tr alan adının iptaline, davalı firmanın ticaret unvanında bulunan “Amerikan” ibaresinin sicilden terkin edilmesine karar verilmiştir.
Bu karara karşı, davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması önlenmesi, unvan terkini ve alan adının iptali istemlerine ilişkindir. Dosya kapsamından davalılardan …’ın 2015/91664 sayılı “americanesthetics.com.tr” ibareli marka tescilinin bulunduğu ve bu marka ile alakalı eldeki davanın davacısı tarafından YİDK kararının iptaline ve markanın hükümsüzlüğüne ilişkin açılan davanın Ankara 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2017/463 Esas sayılı dosyası ile derdest olduğu, yine davalılardan …’ın 2016/22404 sayılı “ae amerikan estetik” ibareli marka tescilinin bulunduğu ve bu marka ile alakalı olarak da eldeki davanın davacısı tarafından YİDK kararının iptaline ve markanın hükümsüzlüğüne ilişkin açılan davanın Ankara 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2017/87 Esas sayılı dosyası ile derdest olduğu anlaşılmaktadır. Davacının taleplerinin değerlendirilmesi için anılan YİDK kararının iptali ve hükümsüzlük davalarının sonucu önem arz etmekte olup mahkemece bu davaların sonuçlarının beklenerek dosyaların eldeki dosya arasına alınması ve gerekirse tekrar bilirkişi kurulu raporu alınarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve kararın bu yönden bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz eden davalılara iadesine, 26.10.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.