Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2019/5348 E. 2020/2524 K. 01.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/5348
KARAR NO : 2020/2524
KARAR TARİHİ : 01.06.2020

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada… 1. Tüketici Mahkemesince verilen 22/05/2018 tarih ve 2018/89 E- 2018/249 K. sayılı kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair… Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’nce verilen 27/05/2019 tarih ve 2019/822 E- 2019/643 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi Davacı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı, Denizbank… Atatürk Caddesi Şubesinde… nolu kredi kartı hesabı bulunduğunu, banka tarafından telefonla aranarak kartı kullanmaya teşvik için 5.000,00 TL kredinin hesabına aktarıldığının söylendiğini, şubeye giderek hesabı kapattırdığını ve kredi kartını iptal ettirdiğini, hesaba aktarılan 5.000,00 TL’yi de aynı saat içerisinde iade ettiğini ancak borcunu ödemediği iddiası ile davalı banka tarafından Ceyhan İcra Müdürlüğü’ne icra takibi başlatıldığını, icra takibine itiraz etmesi üzerine Ceyhan 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/259 esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını ve mahkemece davanın reddine karar verilerek bu kararın kesinleştiğini, banka hakkında kara listeye alınma ve haksız icra takibi nedeniyle… 1. Tüketici Mahkemesi’ne maddi ve manevi tazminat davası açıtığını, mahkemece maddi tazminat talebinin reddine, 5.000,00 TL manevi tazminatın davalı banka tarafından ödenmesine karar verildiğini, davalı bankanın, Bankalar Birliği Risk Merkezine makul bir sürede gerekli bildirimleri yapıp kara listeden çıkartılmasının sağlanması gerektiğine rağmen bunu yapmadığını, mahkeme kararı kesinleşmesine rağmen banka alacaklı gibi kendisini telefonlar arayarak ve mesaj atarak borcu ödemesi gerektiğini, ödemesi halinde risk merkezindeki kayıtlarının silinebileceğini bildirdiğini, borcu olmadığına dair kararın kesinleşme tarihinin 17/03/2016 tarihi olup borcun ödenmesinin istenilme tarihinin 30/06/2017 olduğunu, tarihler dikkate alındığında davalı bankanın haksız yere kendisini 15 aydan fazla kara listede tuttuğunu bu nedenlerle 60.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; davacının açmış olduğu davanın haksız ve yersiz olduğunu, tarafları ve konusu tamamen aynı olan… 1. Tüketici Mahkemesi’nin 2016/3699 esas sayılı dosyasının mevcut olduğunu belirterek açılan bu davanın mükerrer olarak açıldığını, açılan davada derdestlik itirazının kabulü ile müvekkili banka aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; HMK’nın 114/1-ı maddesinde aynı dava başka mahkemede görülmekte ise dava şartının gerçekleşmediğinin düzenlendiği, davalının derdestlik itirazı üzerine yapılan araştırmada tarafları ve konusu aynı olan davanın… 1. Tüketici Mahkemesi’nin 2016/3699 Esas sayılı dosyasında görüldüğü, 01/03/2018 tarihinde dosyanın karara çıktığı, tarafların kararı istinafı üzerine dosyanın… Bölge Adliye Mahkemesi’nin 1. Hukuk Dairesi’ne gönderildiği, kararın kesinleşmediği anlaşıldığından davanın usulden reddine karar verilmiş, karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesinde; davacı taraf, davalı banka tarafından, davacı aleyhine açılan “İtirazın İptali” davasında Ceyhan 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 17/03/2016 tarih ve 2015/259 Esas, 2016/121 Karar sayılı “davanın reddine” ilişkin karardan sonra, tekrar davalı bankaya başvuru yaptığına ve bu talebin red edildiğine dair bir iddiası olmadığı gibi aynı olay ile ilgili henüz karar kesinleşmeden tarafları ve dava konusu aynı olan ikinci bir dava açılması nedeniyle mahkemece davanın 6100 sayılı HMK’nın 114/1-ı maddeleri uyarınca derdestlik nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddi kararı usül ve yasaya uygun olup 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği davacının ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı temyiz etmiştir.
Dava, manevi tazminat istemine ilişkindir.
Derdestlik 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-ı maddesinde olumsuz dava şartı olarak düzenlenmiştir. Buna göre önceden açılmış bir dava devam etmekte iken aynı konuda yeniden dava açılamaz, buna rağmen açılırsa yeni dava usulden reddedilir. Bunun için, aynı davanın iki kere açılmış olması ve birinci ile ikinci davanın aynı olması gerekir. Aynı dava olduğunu söyleyebilmek için, birinci ile ikinci davanın taraflarının, konularının ve dava sebeplerinin aynı olması gerekir. Mahkeme, yaptığı, inceleme sonucunda, iki davanın taraflarının, konularının ve dava sebeplerinin aynı olduğu kanısına varırsa ikinci davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verir.(KURU, Baki; İstinaf Sistemine Göre Yazılmış Medeni Usul Hukuku, Yetkin Yayınları,2017,s.140-141)Somut olayda; davalı bankanın davacının kullanmadığı kredi için borç kaydı oluşturarak haksız yere icra takibine giriştiği, aynı zamanda aynı borç için Bankalar Birliği Risk Merkezi kayıtlarında davacının kara listeye alındığı, Ceyhan İcra Müdürlüğünün 2015/3362 Esas sayılı icra takibine davacı tarafından yapılan itiraz üzerine, itirazın iptali davasının 17.03.2016 tarihinde kesin olarak reddedildiği, davacı tarafından, aleyhine haksız yere icra takibine girişildiği ve kara listeye alınmasına sebep olan davalı banka hakkında… 1. Tüketici Mahkemesi 2016/3699 Esasına kayıtlı maddi ve manevi tazminat istemli dava açıldığı, Adana 1. Tüketici Mahkemesi’nin 01/03/2018 tarih, 2016/3699 Esas, 2018/103 Karar sayılı ilamı ile davalının davacıya manevi tazminat ödemesine mahkum edildiği anlaşılmıştır. Davacı işbu dava dosyasının dava dilekçesinde; itirazın iptali davasının kesinleşmesinin üzerinden uzun bir müddet geçmesine rağmen davalı bankanın Bankalar Birliği Risk Merkezi’ndeki davacıya ait olumsuz kaydın kaldırılması için hiç bir işlem yapmadığı ve 10.03.2017 ve 30.06.2017 tarihlerinde ilgili kayıtların kaldırılması için borcun ödenmesi gerektiğine dair davalı bankadan halen mesaj atıldığını ileri sürerek manevi tazminat isteminde bulunmuş, mahkemece yazılı sebeple davanın reddine karar verilmiştir.
Derdestlik nedeniyle davanın reddine karar verilebilmesi için her iki dava sebebi vakıaların aynı olması gerekir. Davacının, Adana 1. Tüketici Mahkemesi 2016/3699 Esas, 2018/103 Karar sayılı ilamına konu davada, aleyhine haksız yere icra takibine girişilmesi ve haksız yere Bankalar Birliği Risk Merkezinde kara listeye alınması olaylarına maddi vakıa olarak dayandığı anlaşılmış olup, davacı işbu dava dilekçesinde ise, davalı bankaya borcunun olmadığının mahkeme kararıyla kesinleşmesinin üzerinden çok uzun zaman geçmesine rağmen Bankalar Birliği Risk Merkezi sistemindeki olumsuz kaydın silinmemesi ve halen borcunun bulunduğundan bahisle kendisine davalı banka tarafından mesaj atılmaya devam edilmesi eylemlerine maddi vakıa olarak dayandığı anlaşılmakla, bu durumda işbu dava sebebinin… 1. Tüketici Mahkemesi 2016/3699 Esas sayılı davadaki istemlerine göre yeni maddi vakıalar olduğu anlaşılmış olup, mahkemece davanın esası incelenerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi isabetli olmamış olup, bu sebeple mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 01.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.