Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2019/5179 E. 2020/3309 K. 29.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/5179
KARAR NO : 2020/3309
KARAR TARİHİ : 29.06.2020

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 11/12/2017 tarih ve 2015/59 E- 2017/1418 K. sayılı kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi’nce verilen 22/05/2019 tarih ve 2018/839 E- 2019/323 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, davacıların, küçük yaşta anne ve babaları ayrıldığından görüşmedikleri babaları Hakkı Işığıçok’un 19/04/2009 tarihinde vefat ettiğini, 2013/Haziran ayında dolandırıcılık şebekesi tarafından sahte belgelerle babalarının malvarlığının ele geçirildiğinden haberdar olduklarını, murisin Garanti Bankası, Heykel şubesinde bulunan 191.000,00 TL tutarındaki mevduatının sahte belgeler ile 15/04/2013 tarihinde çekildiğini öğrenerek Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunduklarını, soruşturmanın devam ettiğini, davalı bankanın gerekli tedbir ve önlemleri almayarak basiretsiz davranışı sonucu zarara uğradıklarını bildirerek, davacıların miras bırakanı Hakkı Işığıçok’un hesabından çekilen 191.000,00 TL’nin 15/04/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı bankadan alınarak davacılara verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, resmi kurumlar tarafından düzenlenen belgelere göre işlem yapıldığını, banka kusurlu olmadığından husumet yöneltilemeyeceğini, mevzuat çerçevesinde tüm belgelerin istenildiğini, hatta vekaletname ve veraset konusunda noterden sözlü teyit alındığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, Beyoğlu 51. Noterliğinden alınan veraset ilamı ve aynı noterlikçe düzenlenmiş vekaletname ile işlem yapıldığından, davalı banka tarafından vekaletnamenin doğruluğu ve geçerliliği ilgili noterlik aranarak teyit ettirildiğinden, bankanın özen yükümlülüğünü yerine getirdiği, sahtecilik eylemi ile bankanın sorumluluğunu gerektiren olay arasındaki illiyet bağının kesildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Bursa Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, davacı mirasçıların ortak murislerinin hesabından sahte belgelerle para çekilmesinden kaynaklanan zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, bankanın gerekli özen yükümlülüğünü yerine getirdiği ve sahtecilik eylemi ile bankanın sorumluluğunu gerektiren olay arasındaki illiyet bağının kesildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olup, davacılar vekilinin istinaf itirazları da bölge adliye mahkemesince esastan reddedilmiştir. Ancak, HMK’nun 208/son maddesi uyarınca, resmî bir senetteki yazı veya imzayı inkâr eden tarafın bu iddiası, ancak ilgili evraka resmiyet kazandıran kişiyi de taraf göstererek açacağı ayrı bir davada incelenip karara bağlanabilir. Davaya konu olayda, sahtecilik iddiasına konu belgelerin noter tarafından düzenlenen belgeler olduğu hususu gözetildiğinde, davacıların sahtelik iddiasının ancak ilgili noterin de taraf gösterileceği ayrı bir davada incelenip karara bağlanabileceği anlaşılmaktadır. Bu durumda, asıl davaya bakan mahkemece, sahtelik iddiasında bulunan tarafa HMK’nun 208/son maddesi uyarınca ilgili notere karşı dava ikame etmesi için iki haftalık kesin verilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle ve hatalı değerlendirmeyle karar verilmesi doğru olmamış ve resen bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının resen BOZULARAK KALDIRILMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 29/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.