Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2019/4765 E. 2020/3078 K. 22.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/4765
KARAR NO : 2020/3078
KARAR TARİHİ : 22.06.2020

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nce bozmaya uyularak davanın reddine dair verilen 04/09/2019 tarih ve 2019/1445 E- 2019/1024 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, davacıların davalı şirketin kurucu ortakları olduğunu, şirketin üzerinde fabrika binası bulunan taşınmazından başkaca malvarlığının bulunmadığını, şirketin 2012-2013 yılı olağan genel kurul toplantısının diğer ortaklar katılmadığı için yapılamadığını, şirketin kurulduğundan bu yana herhangi bir ticari faaliyette bulunmadığını, gelir elde etmediğini, fabrika binasının diğer ortaklar tarafından kiraya verildiğini, fabrikadaki dinamolardan 5 tanesinin diğer ortaklardan Ersa Tarım Mak. Oto İnş. San. ve Tic. Ltd. Şirketinin temsilcisi tarafından alındığını, büro içindeki koltuk ve malzemelerin ise ortak … tarafından alınıp götürüldüğünü, diğer ortaklar ile irtibat kurulamadığından bir araya gelinemediğini ileri sürerek davalı şirketin feshine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, anonim ortaklığın haklı sebeplerle feshi davasında son çare ve ölçülülük ilkesinin geçerli olduğunu, haklı sebep teşkil edecek somut herhangi bir iddianın ya da delilin ileri sürülmediğini, davadan sonra genel kurul toplantısının yapıldığını, bu genel kurulda şirketin taşınmazının seçilen yeni yönetim kurulu tarafından kiraya verilmesine oy birliği ile karar verildiğini, böylece davacıların şirketin tüzel kişiliğinin devamına yönelik iradelerini ortaya koyduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince, Dairemizin bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda, davalı şirket yönünden TTK’nın 531. maddesi anlamında haklı fesih sebeplerinin bulunmadığı sonucuna varıldığından, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 22/06/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.