Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2019/4755 E. 2019/8101 K. 11.12.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/4755
KARAR NO : 2019/8101
KARAR TARİHİ : 11.12.2019

MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 14/02/2018 tarih ve 2017/843 E.- 2018/159 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’nce verilen 25/09/2019 tarih ve 2018/1000 E.- 2019/1259 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile dava dışı El Petrol Ltd. Şti. arasında akaryakıt bayilik sözleşmesi ile başkaca sözleşmelerin imzalandığını, El Petrol Ltd. Şti.’nin, müvekkilinin intifa hakkının bulunduğu taşınmazı dava dışı Şahin Petrol Ltd. Şti. kullanımına bırakmak suretiyle sözleşmeye aykırı davrandığını, bu şirketler hakkında Aydın 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/511 Esas sayılı dosyada men’i müdahale ve istirdat istemli açtıkları davanın derdest olduğunu, dava sırasında dava dışı Şahin Petrol Ltd. Şti.’nin ticaret sicilinden terkin edildiğini öğrendiklerini, davanın sonuçlanabilmesi için şirketin ihyası gerektiğini ileri sürerek, dava dışı Şahin Petrol Ltd. Şti.’nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sicil Müdürlüğü, davaya cevap vermemiş ve herhangi bir savunmada bulunmamıştır.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacının ihya isteminin şirketin terkininden önce açtığı men’i müdahale ve istirdat istemli davanın görülebilmesine yönelik ve davanın sonuçlandırabilmesi için zorunlu olduğu, davalı yasal hasım olsa da dava dışı şirketin dava derdest iken terkin edilmesi ve terkin işleminden önce terkine ilişkin ihtarın yalnız ilan yoluyla yapılıp, TTK’nın Geçici 7. maddesinin 4. fıkrasının “a” bendi uyarınca şirketi temsile yetkili kişilere ayrıca tebligat yapılmadığı için davalının hakkında işbu davanın açılmasına sebebiyet verdiği, davacı tarafın da dava dilekçesinde yargılama giderlerinin tahsili talebinde bulunduğu, ayrıca terkin edilen şirkete Turgut Kaya adında bir kayyımın atanmış olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 709615-0 sicil numarasında kayıtlı iken TTK’nın Geçici 7. maddesi gereğince sicil kaydı kapatılan Şahin Petrol Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi’nin Aydın 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/511 Esas sayılı dosyasının görülüp sonuçlandırılması ve ek tasfiye işlemleriyle sınırlı olmak kaydıyla ihyasına, kararın Ticaret Siciline tescil ve ilanına, dayanak dosyada şirketi temsil etmek üzere atanan kayyım Turgut Kaya’nın görevinin ihya kararı doğrultusunda devamına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesince tüm dosya kapsamına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davada terkin işleminin TTK’nın Geçici 7/2. maddesine uygun yapılmadığı kabul edilmekle birlikte davalının davaya aktif bir karşı duruş sergilemediği, davacı ile terkin edilen şirket arasındaki bir dava olduğunun davalı kuruma bildirilmemiş ve davalı kurumun da davada yasal hasım konumunda olduğu gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kaldırılarak ve yeniden hüküm kurularak, davanın kabulü ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün 709615-0 sicil numarasında kayıtlı iken TTK’nın Geçici 7. maddesi gereğince sicil kaydı kapatılan Şahin Petrol Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi’ nin Aydın 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/511 Esas sayılı dosyasının görülüp sonuçlandırılması ve ek tasfiye işlemleriyle sınırlı olmak kaydıyla ihyasına, kararın Ticaret Siciline tescil ve ilanına, ayanak dosyada şirketi temsil etmek üzere atanan kayyım Turgut Kaya’nın görevinin ihya kararı doğrultusunda devamına, davada yasal hasım olan davalının yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasına karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 6102 sayılı TTK’nın Geçici 7. maddesi gereğince re’sen sicilden terkin edilen şirketin ihyası istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince, yukarıda yazılı gerekçe ile davanın kabulü ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir. Davalı taraf, davaya cevap vermemiş ve herhangi bir savunmada bulunmamışken, yalnız istinaf aşamasında yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmiş ve Bölge Adliye Mahkemesince, davalı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak ve yeniden hüküm kurularak, davanın kabulü ile davalı kurumun yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye mahkemesi kararının gerekçesinde, davalı kurum tarafından terkin işleminin usul ve yasaya uygun olarak yapılmadığı kabul edilmekle birlikte, davada aktif bir duruş sergilemediği ve yasal hasım olduğu belirtilmiş olup, yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmıştır. Ancak, ihyası talep edilen şirket aleyhine açılan davanın varlığına rağmen şirketin, TTK’nın Geçici 7. maddesine göre 18.02.2015 tarihinde re’sen terkin edildiği, terkine ilişkin ihtarın yalnız ilan yoluyla yapılıp, TTK’nın Geçici 7. maddesinin 4. fıkrasının “a” bendi uyarınca sicil kayıtlarına göre şirketi temsile yetkili kişilere ayrıca tebligat yapılmadığı anlaşılmakla, terkin işlemini TTK’nın Geçici 7. maddesine uygun olarak yapmayan davalı kurumun yargılama giderlerinden sorumlu olacağı açıktır. Ayrıca davalı … Sicil Müdürlüğü terkin işlerini yapması ve yargılamanın ilk celsesinde davayı kabul etmemesi nedeniyle de yargılama giderlerinden sorumludur.
Bu durumda, HMK 326.maddesi uyarınca davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yasal dayanağı bulunmayan yazılı gerekçe ile davalının yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasına hükmedilmesi hatalı olmuş ve kararın anılan nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı yanın temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, HMK’nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 11/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.