Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2019/4713 E. 2019/7419 K. 25.11.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/4713
KARAR NO : 2019/7419
KARAR TARİHİ : 25.11.2019

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi dair verilen 16/09/2019 tarih ve 2018/498-2018/308 sayılı ek kararın Yargıtay’ca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenilmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının Yurt Bank A.Ş…. Şubesine 3.350 TL mevduatını 27.10.1999 tarihinde vadeli olarak yatırdığını, davalı banka yöneticilerinin hileli davranış ve yönlendirmeleri ile bankalara olan güvenin kötüye kullanılması sonucu mevduatının sigorta kapsamı dışında bulunan bir Off-Shore Bankasına yatırıldığını ileri sürerek 3.350 TL tutarındaki mevduatın 27.10.1999 tarihinden itibaren sözleşme faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece 2018/308 E. 2018/498 K. ve 17.04.2018 tarihli karar ile İstanbul Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine ve HMK’nin 20/1 maddesi gereğince süresinde başvurulması halinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir. Mahkemece bilahare aynı esas ve karar numaralı 16.09.2019 tarihli ek karar ile davacının süresinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi için başvurmadığı gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Ek kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Mahkemece 12.04.2018 tarihinde görevsizlik kararının davacıya tebliğ edildiği ve davacının süresinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi için dilekçe vermediği gerekçesiyle 16.09.2019 tarihli ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmişse de görevsizlik kararının 17.04.2018 tarihinde verildiği, davacının 04.09.2018 tarihli dilekçesi ile kararın tebliğe çıkarılmasını istediği ve görevsizlik kararının davacı vekiline 02.07.2019 tarihinde tebliğ edildiği dikkate alındığında mahkemece yanılgılı değerlendirme ile tensip zaptının tebliğ tarihinin gerekçeli kararın tebliğ tarihi olarak kabul edilerek süresinde gönderme dilekçesi verilmediğinden bahisle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru görülmemiş ve kararın davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkemenin 16.09.2019 tarihli ek kararının BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 25/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.