Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2019/4644 E. 2021/5360 K. 24.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/4644
KARAR NO : 2021/5360
KARAR TARİHİ : 24.06.2021

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 17. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada İzmir 1. Tüketici Mahkemesi’nce verilen 31.01.2019 tarih ve 2018/283 E- 2019/38 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine-kabulüne dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’nce verilen 09.05.2019 tarih ve 2019/749 E- 2019/1042 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi duruşmalı olarak davalı …Ş. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 22.06.2021 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. … ile davalılardan Eureko Sigorta A.Ş. vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin, davalı … firması tarafından sigortalanan davalı …’a ait 05.04.2013 tarihinde Konya-Karatay yönünde giden otobüs içinde yolcu olarak seyahat ederken, aracın tek taraflı yaptığı kaza sonucu ağır yaralandığını, çenesinin üç yerinden kırıldığını, yaşlı ve yoksul olan müvekkilinin geçimini ev işlerine giderek temin ettiğini, kaza sebebiyle psikolojik sorunlar yaşadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 50,000.-TL manevi tazminat ile davalı … maddi tazminat kaleminden sorumlu tutulmak kaydıyla 5000.-TL iş gücü kaybı ve 5000.-TL bakım gideri olmak üzere toplam 60.000.-TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacı vekili 13.02.2017 tarihli dilekçesi ile 170,601,83 TL bakım giderleri, 153.775,99 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 175.000,00 TL sakatlık tazminatı ve 50.000.-TL tazminatın, manevi tazminat talebine kaza tarihinde, maddi tazminat taleplerine ise dava tarihinden itibaren ticari reeskont faizi ile birlikte davalılardan (davalı … maddi tazminat alacağından sorumlu olmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen tahsili için ıslah etmiştir.
Davalı …Ş. vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, davacının içinde bulunduğu araç için müvekkil şirketçe 01.04.2013-01.04.2014 tarihleri arasında Karayolları Yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigorta poliçesi düzenlediğini, bu sigortanın bir meblağ sigortası olduğunu, poliçe üzerinde ölüm/sakatlık halleri için kişi başına teminat limitinin azami 175.000.-TL ile sınırlandırıldığını, manevi tazminatın teminat dışı olduğunu savunarak davanın esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, kazaya karışan aracın işleteni olan davalı müvekkilinin, şoför … tarafından, kazanın cep telefonunu şoför mahallindeki prizde şarja takmak isteyen bir yolcunun şoförün üzerine düşmesi neticesinde meydana geldiğini, davanın zaman aşımı nedeniyle olmazsa, esastan reddi gerektiğini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince, 6098 sayılı BK’nun 56-58 maddelerinde manevi tazminat takdirinin koşullarının tespit edildiği, buna göre manevi tazminata hükmedilebilmesi için kişinin beden bütünlüğüne zarar gelmesi ve kişilik haklarının zedelenmesi gerektiği, manevi tazminata hükmedilebilmesi için bir zararın olması, bunun belli bir haksızlık ve adaletsizlik içerisinde meydana gelmesi, hatta olaya göre bir süre devam etmesi ve ikisi arasında illiyet bağının bulunması gerektiği, dava konusu olayda tüm bu hususların oluştuğu ve davacının manevi olarak zarara uğradığı tespit edilmiş ve davacı için 40.000.-TL manevi tazminat takdirinin hakkaniyete uygun olacağı gerekçesi ile, davanın kısmen kabulü ile, davacının 170.601,83 TL bakım gideri ve 153.775,99 TL iş görmezlik bedeli olan maddi tazminat talepleri ile, 40.000,00 TL manevi tazminat talebinin kabulüne, davacının 175.000,00 TL sakatlık tazminat talebi ile, fazlaya dair taleplerinin reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararı taraf vekillerince istinaf edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince, davalılar vekillerinin istinaf isteminin ayrı ayrı esastan reddine, davacı vekilinin istinaf isteminin HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulüne, İzmir 1. Tüketici Mahkemesinin 31.01.2019 tarihli ve 2018/283Esas 2019/38 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, maddi tazminat talepleri yönünden davacının 170.601,83 TL bakım gideri ve 153.775,99 TL iş görmezlik bedeli olan tazminat bedelinin kabulü ile; belirtilen bedellerin davalılardan müştereken ve müteselsilen dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile alınarak davacıya verilmesine, davacının sakatlık adı altında talep ettiği 175.000,00 TL’lik tazminat talebinin reddine, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 40.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’tan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı davalı …Ş. vekili temyiz etmiştir.
(1) Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına ve taraflar arasında TTK 850. maddesi kapsamında taşıma sözleşmesi bulunmasına, aynı Yasa’nın 855/1 maddesi gereğince, yolcunun bir kaza sonucu ölmesi veya bedensel bütünlüğünü zedeleyen bir zarara uğraması hallerinde zamanaşımı süresinin on yıl olmasına göre davalı … tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin karara yönelik davalı … vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
(2) Dava, yurt içinde davalı …’a ait otobüs içinde seyahat eden davacının meydana gelen tek taraflı trafik kazasında yaralanması sebebiyle uğradığı cismani ve manevi zararın davalı … ile otobüsün sigortalı olduğu davalı … şirketinden tazmini için açmış olduğu maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davalı …Ş.’nin davacının yolcu olarak bulunduğu otobüsün zorunlu mali sorumluluk (trafik) sigortacısı olduğu çekişmesizdir. Davalı …, 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’nun 19. maddesi gereği, destekten yoksun kalma tazminatının öncelikle aracın zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortasından karşılanması gerektiğini ileri sürmüştür. Zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortasında, sigortacı, poliçede belirtilen motorlu taşıtta seyahat eden yolcuların, duraklamalar da dahi olmak üzere, kalkış noktasından varış noktasına kadar geçecek süre içinde meydana gelebilecek bir kaza sonucu bedeni zarara uğraması halinde, sigortalının 10.07.2003 tarih ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Yasası’ndan doğan sorumluluğunu poliçede yazılı limitlere kadar sigorta kapsamına almaktadır. 4985 sayılı Yasa’nın 18’nci maddesi uyarınca taşımacılar, yolcuya gelebilecek bedeni zararlar için bu Yasa’nın 17. maddesinde düzenlenen sorumluluklarını sigorta ettirmek zorundadır. Anılan Yasa’nın 19/son ve Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.8’nci maddeleri hükümlerine göre meydana gelen zarar öncelikle taşımacının sorumluluk sigortasından karşılanır. Ancak bu sigortanın hiç yapılmamış olması, yapılmış fakat geçersiz hale gelmiş olması, süresinin bitmiş olması veya meydana gelen zararın bu sigorta tazminatlarının üzerinde bulunması halinde teminatların üzerinde kalan kısmı için, sırasıyla zorunlu mali sorumluluk sigortasına ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortasına başvurulur. Bahse konu düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, Yasa koyucu, yolcuların uğradığı bedeni zararlar bakımından taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortacısı, trafik sigortacısı ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı bakımından müştereken ve müteselsilen bir sorumluluk öngörmemiş, sıralı bir sorumluluk düzenlenmiştir. Başka bir anlatımla, yolcunun uğradığı bedeni zararlar, taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortası kapsamında ise, bu aracın trafik ve ihtiyari mali mesuliyet sigortacılarının sorumluluğu doğmayacaktır. Ancak, limit aşımında sırasıyla zorunlu ve ihtiyari mali mesuliyet sigortacılarının sorumluluğu söz konusu olacaktır. Bu durum karşısında, davacının yolcu olarak bulunduğu aracın, zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortası poliçesi olup olmadığı araştırılıp, yukarıda açıklanan düzenleme çerçevesinde aracın trafik sigortacısı olan davalı …Ş.’nin sorumluluğunun belirlenmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davalı … yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı … tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin karara yönelik davalı … vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı … şirketinin temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 3.050,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı …Ş.’ye verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalı …Ş.’ye iadesine, 24.06.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.