Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2019/4628 E. 2021/2241 K. 10.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/4628
KARAR NO : 2021/2241
KARAR TARİHİ : 10.03.2021

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 22.05.2018 gün ve 2018/293 E. – 2018/558 K. sayılı kararı onayan Daire’nin 09.09.2019 gün ve 2018/3617 E. – 2019/5137 K. sayılı kararı aleyhinde asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili; asıl davada davalı …’nun müvekkiline ait işletmede pasta ustası olarak 08.01.2007 tarihinde işe başladığını, 20.05.2013 tarihinde 4857 sayılı İş Kanunun 17. maddesine istinaden iş sözleşmesinin feshedildiğini, davalı ile müvekkili arasında imzalanan 08.01.2007 tarihli belirsiz süreli iş sözleşmesinin 6. maddesinde sır saklama yükümlülüğü ve rekabet yasağının düzenlendiğini, bu düzenlemeye göre davalının müvekkili işletmesinde öğrendiği ticari sırları iş akdinin sonlanmasından itibaren 3 yıl içerisinde İzmir’de aynı alanda iştigal eden rakip işletmelerde kullanmamak ve sırları saklamakla yükümlü olduğunu, davalının iş akdinin feshinden sonra 14.11.2013 tarihinde dava dışı aynı alanda iştigal eden rakip firmada işe başladığını, müvekkili işletmesinde öğrendiği sırları korumayarak müvekkiline ait tasarımlı ürünlerin benzerlerinin dava dışı işletmede ürettiğini, bu şekilde rekabet yasağını ihlal ettiğini, sözleşmenin 6.6 maddesinde rekabet yasağı ve ticari sır saklama taahhüdü ve yükümlülüğüne aykırılık halinde 20.000. USD cezai şartın karalaştırıldığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 40.000,00 TL cezai şartın 14.11.2013 tarihinden itibaren avans faiziyle tahsilini talep ve dava etmiş, birleşen davada da davalı …’nin rekabet yasağını ihlal ettiğini, sözleşmenin 6.6 maddesinde rekabet yasağı ve ticari sır saklama taahhüdü ve yükümlülüğüne aykırılık halinde 20.000 USD cezai şartın kararlaştırıldığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 40.000,00 TL cezai şartın 20.09.2013 tarihinden itibaren avans faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.
Asıl ve birleşen davalarda davalılar vekilleri ayrı ayrı; pastaların harcı alem olduğunu, bu nedenle mesleki sırrın olamayacağını, rekabet yasağına aykırılığın olmadığını, müvekkillerinin iş akdinin haklı nedenle feshedilmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre; davalılar tarafından davacıya ait tescilli tasarımların aynı ya da benzerlerinin rakip iş yerinde üretilmesinin, tasarımın tescilli olması nedeniyle aleni hale geldiğinden herhangi bir üretim sırrının kullanıldığından söz edilemeyeceği, davalıların üretim sırrı sayılabilecek bilgilere haiz oldukları ve bu sırları iş veren aleyhine rakip iş yerinde kullandıkları ya da kullanma pozisyonunda çalıştıkları hususunun iddia ve ispat edilemediği, asıl davada iş sözleşmesinin davalı … yönünden haklı nedenle feshedilmediği gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın reddine dair verilen karar asıl ve birleşen davada davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizce onanmıştır.
Bu kez asıl ve birleşen davada davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 154.70 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 1041,90 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen asıl ve birleşen davada davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 10.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.