Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2019/4441 E. 2021/2631 K. 18.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/4441
KARAR NO : 2021/2631
KARAR TARİHİ : 18.03.2021

MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 27.02.2018 gün ve 2017/627 E. – 2018/48 K. sayılı kararı onayan Daire’nin 27.06.2019 gün ve 2018/3426 E. – 2019/4983 K. sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin ticaret unvanının unsuru olan ve adına tescilli, tanınmış “NEXTSTAR, NEXT” esas unsurlu markaları üzerinde öncelik hakkına haiz olduğunu, bu markaların davalıya ait markalardan önce tescil edildiğini, davaya konu markalar ile müvekkiline ait markaların ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu, davalının 2000/17398 sayı ile tescilli “NECSTAR” markasını 556 sayılı KHK’nın 14. maddesi uyarınca 5 yıl boyunca ciddi bir şekilde kullanmadığını, müvekkilinin tescilli ve tanınmış markaları ile ayırt edilemeyecek kadar aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzeri olan davalı adına TPMK nezdinde uluslararası 09. sınıf dahil emtialar için 21.08.2010 tarih 2000/17398 sayı ve 28.01.2009 tarih, 2009/04266 sayı ile tescilli “NECSTAR” ibareli markalarının 556 sayılı KHK’nın, 7, 8, 14. maddeleri ile 42. maddesinin a, b, c bentleri uyarınca hükümsüz sayılmasına, iptaline, TPMK’den terkinine, TPMK Resmi Marka Gazetesinde şerh ve ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafa ait 2000/17398 sayılı NECSTAR markasının iptal talebi yönünden, yürürlükten kalkan 556 sayılı KHK’nın 14. maddesi Anayasa Mahkemesinin 14.12.2016 tarih, 2016/148 Esas, 2016/189 Karar sayılı ilamıyla 06.01.2017 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanan hükmüyle iptal edildiği, davanın yasal dayanağının ortadan kaldığı gerekçesiyle iptal davasının usulden reddine; yine davalı tarafa ait 2009/04266 sayılı marka davalıya ait 2000/17398 sayılı NECSTAR markası dikkate alındığında davalı tarafın daha önceki hakkına dayalı olarak seri marka yaratma hakkı olup önceki tescil hakkı dikkate alındığında markanın hükümsüz sayılması mümkün olmadığı, 2000/017398 sayılı marka tescil tarihi, dava tarihi ile birlikte dikkate alındığında kötü niyetli tescil olarak kabul edilemeyeceği, bu marka yönünden dava açılması için 5 yıllık yasal hak düşürücü sürenin de dolmuş olduğu gerekçesiyle, bu markanın hükümsüzlüğü davasının da reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyizi üzerine karar Dairemizce onanmıştır.
Davacı vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 31,10 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 520,95 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 18.03.2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY

Davalı adına kayıtlı 2000/17398 sayılı Necstar ibareli olup 9. sınıftaki bir kısım mal bakımından tescilli markanın iptali istemine ilişkin yargılamada mezkur markanın tescilli olduğu mallarda ciddi bir kullanımının bulunmadığı saptanmıştır. Her ne kadar Anayasa Mahkemesince kullanmama nedeniyle iptal istemine ilişkin 556 sayılı KHK’nın 14 ve 42/1c maddeleri mülkiyet hakkının yitirilmesine yol açan hallerin ancak kanunla düzenlenebileceği gerekçesiyle iptal edilmişler ise de, söz konusu husus ancak markanın iptali veya hükümsüzlüğü istemiyle ilgili açılan dava bakımından sonuç doğurucu nitelikte olup markanın kullanılmaması olgusuna etkili nitelikte değildir.
Dairemizin yerleşmiş içtihatları seri marka oluşumu için önceye dayalı bir marka tescilinin ve bu markanın ciddi kullanımının gerekli olduğunu öngörmektedir. Nitekim, mahkemece uyulmasına karar verilen Dairemizin bozma ilamında da bu yönde araştırma ve değerlendirme yapılması gerektiği belirtilmiştir. Hal böyle olmakla, davalının ciddi bir kullanımının olmadığı 2000/17398 sayılı markasının daha sonra tescil ettirmiş olduğu 2009/04266 sayılı marka için seri marka temeli oluşturması söz konusu olmayıp 2009/04266 sayılı markanın tescilinden önceki davacıya ait markalarla iltibasa yol açacak denli benzerliği gözetilerek anılan sayılı markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerekirken aksi yöndeki yerel mahkeme kararının bozulması gerektiği düşüncesinde olduğumdan Daire çoğunluğunun karar düzeltme isteminin reddi biçiminde tecelli eden görüşüne katılamıyorum.