Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2019/4377 E. 2020/3308 K. 29.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/4377
KARAR NO : 2020/3308
KARAR TARİHİ : 29.06.2020

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki davada Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti’nce verilen 11.10.2018 gün ve 2018/İHK-8596 Esas sayılı karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline gönderilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra gönderildiği anlaşılmakla,
saklanmak üzere tevdi edildiği İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, dosya için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurarak, Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavir olan müvekkilinin davalı sigorta şirketine Mesleki Sorumluluk Sigortası yaptırdığını, mesleki faaliyetlerini icra ederken, müşterisi Termak Makine Tur. Teks…Ltd.Şti’nin zarara uğradığını ve bu zararın sigorta teminatı kapsamında olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100.000.- TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davaya cevap vermemiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, aktif husumet yokluğundan başvurunun reddine karar vermiştir.
Karara davacı vekili itiraz etmiştir.
İtiraz Hakem Heyetince, davacının itiraz aşamasında sunduğu belgelerin tazminat yükümlüsü olduğunu kanıtlamadığı gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, kararın gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve taraflar arasındaki mesleki sorumluluk sigorta poliçesinin, Genel Şartlar A.1 maddesi (a) fıkrası hükümleri uyarınca düzenlendiğinin poliçede açıkça zikredildiği hususu göz önüne alındığında, davacı vekilinin varlığını ileri sürdüğü rizikonun sözleşme süresi içinde meydana gelen bir olaydan kaynaklanmadığının anlaşılmasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 18,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 29/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.