Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2019/4142 E. 2020/2065 K. 26.02.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/4142
KARAR NO : 2020/2065
KARAR TARİHİ : 26.02.2020

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 24/01/2018 tarih ve 2015/1385 E.- 2018/60 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nce verilen 30/05/2019 tarih ve 2018/1191 E.- 2019/810 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalının 2004 yılında Delta Arm Chemie İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.’yi kurduklarını, müvekkilinin Almanya’da ikamet etmesi nedeniyle şirket işleri ile davalının ilgilendiğini, davalının şirket adına banka hesaplarından para çektiğini, ancak şirket defterlerine işlemediğini, bu paraları şirket harcamalarında da kullanmadığını ileri sürerek şirket kâr payı ile birlikte davalının şirket adına çekip şirket işlerinde kullanmadığı paralar karşılığı şimdilik 10.000,00 TL’nin müvekkilinin şirketteki hissesi oranında, faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili davaya cevap vermemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü zararların şirket zararı olduğu, davacının doğrudan bir zararı olmadığından, tazminatın şirket adına talep edilmesi gerektiği, somut olayda davacı tazminatın kendisine verilmesini talep ettiğinden işbu talebin yerinde olmadığı, kâr payı alacağı bakımından ise kâr payının ancak şirketten istenebileceğinden bu talep bakımından davalının pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesi ile kâr payına ilişkin talep bakımından pasif husumet yokluğundan davanın reddine, diğer talebin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekilince istinaf isteminde bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi ile aynı gerekçe ile davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 26/02/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.