Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2019/3625 E. 2021/1738 K. 25.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/3625
KARAR NO : 2021/1738
KARAR TARİHİ : 25.02.2021

MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 06.10.2009 gün ve 2008/306 – 2009/230 sayılı kararı onayan Daire’nin 22.05.2019 gün ve 2018/1459 – 2019/4032 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, “ŞOK” markasının ticaret ve hizmet markası olarak müvekkili adına tescilli olduğunu, müvekkili şirketin markasının tanınmışlığından yararlanmak amacıyla davalı şirketi iyi niyet kurallarına aykırı biçimde 1996 yılında “ŞOK” markasını adına tescil ettirip, “ŞOK” markası altında çeşitli ürünler imal ederek pazarladığını, davalı markasının 556 sayılı KHK’nın 7/b, 8/b, 8/4 ve 7/1 maddeleri uyarınca hükümsüz bulunması gerektiğini ileri sürerek, “ŞOK” markası kullanılmak suretiyle davacı şirket aleyhine yapılmaya girişilen haksız rekabetin men’ine, davalı şirket adına tescili markanın hükümsüzlüğüne, hukuka aykırı olarak davalı şirket adına tescil edilmiş bulunan “ŞOK” markasının kullanılması nedeniyle müvekkili şirketin uğramış olduğu zararlardan dolayı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000.000.00 TL maddi ve (5.000.000.000) TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, maddi durumun ortadan kaldırılmasına, hükmün ilamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPMK Başkanlığı vekili, davanın husumet, yetki ve esastan reddini istemiştir.
Davalı … Sanayi ve Tic. A.Ş. vekili, tescilli marka kullanımının haksız rekabet teşkil edemeyeceğini, davanın zamanaşımına uğradığını, markaların benzer olmayıp, emtialar arasında da benzerlik bulunmadığını, davacının zarara uğratıldığı iddiasında dayanaksız olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamı vetüm dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabulüne, marka hükümsüzlüğü isteminin reddine, davalının “ŞOK” ibaresini “yağ çözücü” ve “sıvı krem temizleyici” ürünlerinde adına tescilli 168213 sayılı markadan farklı olarak davacının 164237 sayılı markasına benzer şekilde kullanımının 556 sayılı KHK’nın 61 ve 9, TTK 57/5 maddeleri uyarınca marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, bu kullanımın men’ine, ürünlerin toplatılmasına, hükmün ilanına dair verilen karar davacı vekili ve davalı şirket vekilinin temyizi üzerine Dairemizce onanmıştır.
Bu kez davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
(1) Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
(2) Yerel mahkemece verilen karara karşı davacı vekili ile davalı şirket vekili tarafından temyiz yoluna başvurulmuş olup, hem davacı vekili hem de davalı şirket vekilinin temyiz itirazları incelenerek Dairemizin 22.05.2019 tarih ve 2018/ 1459 Esas ve 2019/4032 Karar sayılı ilamı ile yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiş olmasına rağmen, Dairemiz onama ilamının ”SONUÇ” bölümüne, ” …davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle…” yazılmış olmasının maddi hatadan kaynaklı olmasına göre, onama ilamının ”SONUÇ” bölümünden ”davalı vekilinin” ifadesinden çıkarılarak, yerine ”davacı vekili ile davalı şirket vekilinin” yazılmasına, maddi hatanın bu şekilde düzeltilmesine, işbu ilamın Dairemizin 22.05.2019 tarihli ilamının eki sayılmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle Dairemizin 22.05.2019 tarih ve 2018/ 1459 Esas ve 2019/4032 Karar sayılı onama ilamının ”SONUÇ” bölümünden ”davalı vekilinin” ifadesinden çıkarılarak, yerine ”davacı vekili ile davalı şirket vekilinin” yazılmasına, maddi hatanın bu şekilde düzeltilmesine, işbu ilamın Dairemiz’in 22.05.2019 tarih ve 2018/ 1459 Esas ve 2019/4032 Karar sayılı ilamının eki sayılmasına, aşağıda yazılı bakiye 31,10 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 520,95 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 25.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.