Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2019/3396 E. 2019/5972 K. 30.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/3396
KARAR NO : 2019/5972
KARAR TARİHİ : 30.09.2019

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada Denizli Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 27/09/2017 tarih ve 2016/224-2017/870 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline gönderilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra gönderildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl davada davacı vekili, müvekkili ile davalı …’nın birlikte Koçaklar Boya Pazarlama Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti’nin ortakları olduğunu, şirketi temsil ve ilzama yetkili olarak davalı …’nın belirlendiğini, müvekkiline ortak olduğu tarihten bu yana hiç bir şekilde kâr payı ödemesi yapılmadığını, şirketin kötü yönetildiğini ileri sürerek müvekkilinin kâr payının tespiti ile şimdilik 10.000 TL’nin tahsiline, ortaklığın çekilmez hale gelmesi nedeniyle şirketin feshi ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, birleşen davada da aynı nedenlerle beraber davalı şirket müdürünün şirketin stokta bulunan mallarını faturasız olarak sattığını, hatta bu sebeple satılan malların bir çoğunun bedeli alınamadığını, şirketin faturasız ve usulsüz satışlar yönüyle zarara uğratıldığını ileri sürerek davalı …’nın şirket müdürlüğünden azlini, şirket yönetiminin kayyuma devredilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, asıl davada, müvekkili şirket adına satışları davacının yaptığını kayıtların davacı tarafından tutulduğunu, şirketin fesih ve tasfiyesinde tarafların yararın olmadığını; birleşen davada, tarafların ortağı oldukları şirket adına işlemlerin davacı tarafından yapıldığını savunarak, asıl ve birleşen davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporuna göre davalı …’nın diğer davalı şirket adına faturasız mal alım satımı yapmak suretiyle şirketi kötü yönetiminin, şirketin feshi hususunda haklı sebep oluşturduğu, 6102 sayılı TTK’nın 636/3. maddesine göre de haklı sebeplerin varlığında her ortağın mahkemeden şirketin feshini isteyebileceği, ancak aynı maddede belirtildiği üzere mahkemece, fesih yerine davacı ortağın payının gerçek değerinin ödenerek şirketten çıkarılmasına veya kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedilebileceği, bu itibarla TTK’nın 573. maddesi gereğince limited şirketin bir kişi tarafından kurulabileceği hükmü de dikkate alınarak şirketin feshi yerine haklı sebepler bulunduğundan davacının şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesinin ve davacı ortağın payının gerçek değeri olan 4.768,00 TL’nin davacıya ödenmesinin uygun olacağı gerekçesiyle kesinleşen hükümler de dikkate alınarak davacının şirketin feshine yönelik talebinin reddi ile fesih yerine davacı …’in şirketten çıkmasına izin verilmesine, şirket ortaklık payı olan 4.768,00 TL’nin karar tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 13,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 30/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.