Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2019/3354 E. 2019/5325 K. 12.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/3354
KARAR NO : 2019/5325
KARAR TARİHİ : 12.09.2019

MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 12. HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nce verilen 06/07/2017 gün ve 2017/358 – 2017/355 sayılı kararı bozan Daire’nin 11/03/2019 gün ve 2017/4612 – 2019/1947 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından maddi hata düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve maddi hata düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile Alfa Petrol ve Kimyevi Ürünleri Depoculuk Ticaret A.Ş. arasında imzalanan 5 adet genel kredi sözleşmesine, davalıların kefil olarak imza attıklarını, bu sözleşmelere istinaden adı geçen şirkete nakdi ve gayri nakdi krediler kullandırıldığını, gayri nakdi kredi kapsamında asıl borçlu şirket lehine muhtelif tarihlerde 9 adet olmak üzere toplam 4.573.977,40 TL tutarında meri ve kesin teminat mektubu verildiğini, asıl borçlunun borcunu ödememesi sebebiyle müvekkili tarafından Beyoğlu 40. Noterliğinin 04/02/2013 tarih 05083 yevmiye numaralı kat ihtarnamesi ile hesabın kat edildiğini, ihtarnameye rağmen asıl borçlu ve davalılar tarafından borcun ödenmemesi üzerine başlattıkları takibin itiraz üzerine durduğunu, akabinde, vaki itirazın kesin olarak kaldırılması için icra mahkemesi nezdinde açtıkları davanın reddine karar verildiğini ileri sürerek, terditli talepte bulunmuş, öncelikle, borçluların icra takibine yapmış oldukları itirazın iptalini ve asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatın davalılardan tahsilini, bu talebin kabul edilmemesi halinde ise, 5.631.544,34 TL’nin kat ihtarnamesinin tarihi olan 04/02/2013 tarihinden itibaren temerrüt faizi (yıllık % 40) ile birlikte davalılardan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekilleri ayrı ayrı, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın … yönünden kabulüne, diğer davalılar yönünden ise kısmen kabulü ile, tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile, 5.631.544,34 TL’nin 04/02/2013 tarihinden itibaren işleyecek %15 temerrüt faizi ile birlikte …’dan, diğer davalılar açısından ise, 5.575.592,36 TL’lik limitle sorumlu olmak üzere (1.020.081,09 TL asıl alacak, 5.511,27 TL akdi faiz, 4.550.000 TL tazmin olan teminat mektupları bedeli olmak üzere toplam 5.575.592,36 TL) bu miktarın 3.575.592,36 TL’sinin takip tarihi olan 13/02/2013 geri kalan 2.000.000 TL’sine ise dava tarihi olan 11/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek yıllık %40 temerrüt faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı, davalılar …, …, … ve … vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilen kararın davalılar …, …, …, … vekilince temyizi üzerine karar Dairemizin 11.03.2019 tarihli ilamı ile bozulmuştur. Davacı vekili, bu kez maddi hata düzeltim talebinde bulunmuştur.
1- Davacı vekilinin, davanın terditli olarak açılmış olsa da 27.06.2014 tarihli dilekçeleri ile davanın “alacak davası” olduğu hususu açıklanarak dava değeri üzerinden harcın yatırıldığı, bunun üzerine mahkemenin 30.06.2014 tarihli celsede davanın alacak davası olarak görülmesi yönünde karar tesis edildiği ve bu kapsamda da mahkemece hesaplanan eksik harcın da 10.10.2015 tarihinde tamamlandığı, davalıların bu husustaki itirazlarının mahkemece reddedildiği ve kesin karara bağlandığı, davanın “alacak davası” olarak görülmeye devam edildiği, bu itibarla da ortada hakkında karar verilecek bir “itirazın iptali” talebi kalmadığı ve davanın “terditli dava” olmaktan çıktığı yönündeki maddi hata düzeltim talebinin 6100 sayılı HMK’nın 111/2 maddesinde düzenlenen “Mahkeme, davacının asli talebini esastan reddetmedikçe, fer’i talebi inceleyemez ve hükme bağlayamaz.” hükmü karşısında reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Ancak davacı Banka vekilinin, eş rıza belgelerinin dosyada bulunduğuna dair maddi hata düzeltme isteminin incelenmesine gelince, dosyanın incelenmesinde Mersin 3. Noterliği 05.07.2012 tarihli, 16631- 16634-16627 yevmiye numaralı ve Beyoğlu 7. Noterliği’nin 05.07.2012 tarihli 22813- 22812 yevmiye numaralı eş muvafakat belgelerinin suretlerinin dava dilekçesi ekinde sunulduğu, bilahare de mahkeme kasasına alındığına dair dosyada derkenar bulunduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nin 2017/358E. 2017/355 K. Sayılı kararı incelendiğinde, İstinaf Mahkemesince eş rızası alınmadığına dair bir belirleme yapılmadan 28.03.2013 tarihinde değiştirilen TBK’nın 584/3. maddesi gerekçe yapılarak karar verildiği görülmüştür. Dairemizin 11.03.2019 tarih 2017/4612 E. 2019/1947 K. sayılı ilamının 4. sayfasının 3. ve 4. satırında da yer alan İstinaf Mahkemesinin kararı özetlenirken yazılan “… eş rızasının alınmadığı…” yönündeki ibare ve yine Dairemiz ilamının 4. sayfasının 14 ve 15. satırında geçen “…. 06.07.2012 tarihinde akdedilen sözleşmeyi kefil olarak imzalayan davalıların eş rızasının alınmadığı ve…” yönündeki belirlemenin eş rızalarına dair belgelerin dosya arasında bulunduğunun anlaşılmasına göre maddi hataya dayalı olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin bu yöne ilişkin maddi hata düzeltim talebinin kabulü ile Dairemiz bozma ilamındaki maddi hatanın giderilmesine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin terditli davaya ilişkin maddi hata düzeltim talebinin REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin maddi hata düzeltim talebinin kabulü ile Dairemizin 11.03.2019 tarih 2017/4612 E. 2019/1947 K. sayılı ilamının 4. sayfasının 3. ve 4. satırında da yer alan İstinaf Mahkemesinin kararı özetlenirken yazılan “… eş rızasının alınmadığı…” ibaresinin ve yine Dairemiz ilamının 4. sayfasının 14 ve 15. satırında geçen “…. 06.07.2012 tarihinde akdedilen sözleşmeyi kefil olarak imzalayan davalıların eş rızasının alınmadığı ve…” kelime grubunun Dairemiz ilamından tümden çıkarılmasına, işbu ilamın tarih ve sayısı belirtilen ilamımızın eki sayılmasına, ödediği maddi hata harcının isteği halinde maddi hata düzeltim talebinde bulunan davacıya iadesine, 12/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.