YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/3274
KARAR NO : 2021/5655
KARAR TARİHİ : 22.09.2021
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 08.12.2016 gün ve 2014/1709 – 2016/902 sayılı kararı bozan Daire’nin 17.01.2019 gün ve 2017/1418 – 2019/447 sayılı kararı aleyhinde davalı … vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, davacı bankada 1997-1998 yıllarında Banka Genel Müdürü ve Şube Müdürü olarak görev yapan davalıların likidite sorunu ile karşı karşıya olan eski… Şubesi müşterisi Nur A.Ş.’ye teminatsız olarak kredi kullandırmak ve limitlerini artırmak, verilen kredilerin tahsili konusunda gerekli özeni göstermemek, ödeme aczi içine düşen firmanın takibi konusunda zamanında gerekli tedbirleri almamak suretiyle büyük miktarda banka alacağını riske soktukları, işlemlerin yapıldığı tarihte müvekkil bankanın bir iktisadi devlet teşekkülü olması nedeniyle davalıların 399 sayılı KHK’nın 11. maddesi uyarınca banka sermayesi ile diğer kaynaklarını kârlılık ve verimlilik esaslarına göre kullanmak ve değerlendirmek hususunda gereken gayret ve basireti göstermekle sorumlu ve yükümlü tutulduklarını, bu yükümlülüğe uymayan ve Türk Ceza Kanunu kapsamında görevi kötüye kullanma suçu unsurları taşıyan fiilleri nedeniyle davalılar hakkında yapılan suç duyuruları sonucu 4616 sayılı Kanun uyarınca erteleme kararı verildiğini, davalı …’ın kredi teklifi sürecinde likidite sıkışıklığına girmiş olan firmanın şubeye tevdi ettiği senetlerin teminat vasfını taşıyıp taşımadığını araştırmaksızın veyahut senetlerin teminat vasfını taşımadığını bilmesine karşın genel müdür olan davalı …’nın yönlendirmesiyle firma için kredi teklifinde bulunduğunu, bu şekilde teminatı yetersiz olan firmaya yeni limitler tahsis etmek, ödenmeyen kredi borcuna rağmen firmaya yüklü kredi kullandırmak, vadesinde tahsil edemediği kredileri zamanında tasfiye olunacak alacaklar hesabına aktarmamak suretiyle, davalılardan eski genel müdür …’nın ise davalı ile birlikte bahsedilen teminatsız kredinin kullandırılmasını sağlamak ve firma risklerinin yasal olarak izlenmesini bizzat verdiği talimatlarla engellemek suretiyle banka zararına sebebiyet verdiklerini, Nur A.Ş.’nin yasal takipleri sonucu bir takım tahsilatlar sağlandığını, ancak dava tarihi itibariyle banka zararının 8.280.988,89 TL olduğunu ileri sürerek, şimdilik anılan bu zararın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri, zamanaşımı def’inde bulunmuş, davanın usul ve esas yönünden reddini istemiştir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen kararın davacı vekili ve katılma yoluyla davalı … vekilince temyizi üzerine karar Dairemizce davacı yararına bozulmuştur.
Davalı … vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı … vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı … vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 31,10 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 520,95 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davalı … alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 22.09.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.