Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2019/3203 E. 2020/1415 K. 17.02.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/3203
KARAR NO : 2020/1415
KARAR TARİHİ : 17.02.2020

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 06/03/2019 tarih ve 2018/181-2019/199 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, Tedaş’ın özelleştirme kapsamına alınması ve 20 ayrı dağıtım şirketine ayrılması kapsamında müvekkili ile davalı arasında 24.07.2006 tarihinde “İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi” akdedildiğini, anılan sözleşmenin 7.1, 7.2, 7.3, 7.4, 7.5 ve 7.6 maddelerinde dağıtım faaliyetinin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen iş ve işlemlerden kaynaklanan sorumluluğun dönemsel olarak paylaştırıldığını, davalının sözleşme öncesi gerçekleştirdiği işlemler nedeniyle kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan Küçükçekmece 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/50 Esas – 2012/277 Karar sayılı kararına istinaden müvekkilinin toplam 11.328,75 TL ödediğini ileri sürerek, bu meblağın ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan rücuen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, zamanaşımı def’inde bulunmuş, davanın esasına ilişkin olarak da davacı şirketin özelleştirilmesinin hisse satışı suretiyle gerçekleştirildiğini, “İhale Şartnamesi ve Hisse Satış Sözleşmesi” hükümleri uyarınca müvekkilinden talepte bulunulamayacağını, davacı tarafından düzenlenen devre esas bilanço ile geçmişe yönelik borç ve alacak işlemlerinin kesinleştirildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki sözleşmenin 7.2 maddesi kapsamına giren ve taşınmaz mülkiyetini ilgilendiren uyuşmazlıklarda davalıya ihbar yükümlülüğünü yerine getirmeyen davacının karar tarihine kadar işlemiş faizi, yargılama giderlerini ve vekalet ücretini talep edebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, 8.878,71 TL’nin ödeme tarihi olan 04/02/2013 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendi dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dava, işletme hakkı devir sözleşmesine dayalı rücuen tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Somut olayda, taraflar arasında imzalanan işletme hakkı devir sözleşmesi gereğince sözleşme tarihinden önceki dönemde yürütülen dağıtım faaliyetleri nedeniyle gerçekleşen işlemler nedeniyle davacı tarafından yapılan temyiz harç ve masraflarının da davalıdan rücuen tahsili gerekmesine rağmen, 463,20 TL temyiz harcının davalıdan tahsili talebinin reddine karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
Ayrıca, rücu hakkı başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin mal varlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelen tazminat niteliğinde bir talep hakkıdır. Davacının mal varlığındaki eksilme, ödeme tarihinde gerçekleştiğinden hükmedilen 242,00 TL bakiye karar harcına ödeme gününden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, 04.02.2013 tarihinden itibaren faize hükmedilmesi de doğru olmayıp kararın davacı yararına bozulması gerekmişse de, anılan yanlışlıkların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün belirtilen hususlar bakımından düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hüküm fıkrasının 1 numaralı bendinde yer alan, “… 8.878,71 TL alacağın ödeme tarihi olan 04.02.2013 tarihinden işleyecek …” ibaresinin hüküm fıkrasından çıkartılması ve yerine “… 8.636,71 TL’nin 04.02.2013 tarihinden, bakiye karar harcı 242,00 TL’nin 04.10.2012 tarihinden, temyiz harç ve masrafı 111,15 TL’nin 26.06.2012 tarihinden, 352,05 TL’nin ise 15.02.2013 tarihinden itibaren işleyecek …” ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 454,57 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 17/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.