Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2019/3003 E. 2020/1300 K. 12.02.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/3003
KARAR NO : 2020/1300
KARAR TARİHİ : 12.02.2020

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce bozmaya uyularak davanın kabulüne dair verilen 20/03/2019 tarih ve 2019/143 E- 2019/307 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 2015/14346 kod numarası ve (ELBİ PHAMACEUTİCAL WARAHOSE+ŞEKİL) ibareli 35. sınıf hizmetleri içeren marka tescil başvurusunun Markalar Dairesi tarafından (EL-Bİ+şekil) ibareli, 35.sınıf hizmetleri içeren 2004/38797 sayılı marka mesnet alınarak 556 sayılı KHK’nın 7/b maddesi uyarınca reddedildiğini, bu karara karşı yaptıkları itirazın da YİDK tarafından reddedildiğini, başvuru konusu işaret ile redde mesnet markaların görsel, sescil ve biçimsel olarak, kapsamlarında yer alan hizmetler bakımından ayırt edilemeyecek derecede benzer bulunmadıklarını ve ortalama yararlanıcılar nazarında karıştırma ihtimali olmadığını belirterek davalı TPMK YİDK kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı TPMK vekili, başvuru konusu işaretle redde mesnet alınan markanın kapsamlarındaki hizmetlerin aynı tür olduğunu, görsel, sescil ve anlamsal olarak bütünü itibarı ile bıraktığı izlenim itibarı ile ortalama tüketicileri iltibasa düşürebilecek derecede benzer olduklarını, bunun ilk bakışta ve açık olarak görüldüğünü, 556 sayılı KHK’nin 7/b maddesi uyarınca ret kararının hukuka uygun olduğunu ifade ederek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davalı TPMK’nın redde mesnet aldığı “EL-Bİ+şekil” ibareli marka kapsamında, reddedilen 35. sınıf hizmetlerin aynısının veya aynı türünün yer aldığı, ancak başvuru konusu işaret ile redde mesnet markanın ayırt edilemeyecek derecede benzer olmadığı gerkçesiyle YİDK’nın 2015/M-12076 sayılı kararının davacı itirazlarının reddi yönünden iptaliyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı davalı TPMK vekili istinaf kanun yoluna başvuruda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda; dava konusu TPMK YİDK kararının davacıya usulüne uygun şekilde tebliğ edilmemesi nedeniyle davanın süresinde açıldığı kabul edilerek işin esası incelenerek; somut uyuşmazlıkta davalı TPMK’nın redde mesnet aldığı “EL-Bİ+şekil” ibareli marka kapsamında, reddedilen 35. sınıf hizmetlerin aynısının veya aynı türünün yer aldığı açık olup başvuru konusu işaret ile redde mesnet markanın ayırt edilemeyecek derecede aynı olduğu söylenemeyeceğinden gerek başvuru konusu işaretin gerekse redde mesnet markanın bütün olarak özgün bir yazım biçimi ve şekli ihtiva ettiği nazara alındığında, başvuru konusu işaret ile redde mesnet marka arasında, “EL-Bİ” ve “ELBİ” ibaresinin ortaklığından kaynaklı anlamsal bir benzerlik olmasına rağmen, içerdikleri diğer biçimler ve yazım şekli itibariyle markaların görsel olarak birbirlerinden oldukça farklı bulundukları, bu sayede farklı işaretler olarak ortalama tüketiciler ve yararlanıcılar tarafından anlaşılabilir hâle geldikleri, zira yazım biçiminin daha ön planda olduğu, özellikle başvuru konusu işaret ve redde mesnet markada yer alan özgün şekiller ve yazım biçiminin, redde mesnet markayı başvuru konusu işaretten farklılaştırdığı, normal düzeyde bilgilendirilmiş, makûl ölçüde dikkatli, işaret ve markayı aynı anda görüp detaylarını karşılaştıramayan ve daha önce yararlandığı ürün ve hizmetleri taşıyan markanın göz ve kulağında kalan izine dayanarak, sonraki zamanlarda aynı markayı taşıyan mallardan yararlanmak isteyen ortalama düzeydeki tüketicilerin ve yararlanıcıların ilk bakışta ve derhâl her hangi bir araştırma yapmasına gerek kalmaksızın, bu markalar ve işareti karıştırabileceklerinin kesin ve açık olarak söylenemeyeceği, başvuru ve redde mesnet markadaki şekil ile özel ve özgün yazım biçiminin, davacı markasını redde mesnet markadan menşei itibariyle ayrılabilir ve teşhis edilebilir hâle getirmiş olması ve işletmesel bağlantılandırma ihtimalinin de 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesi kapsamında bulunmaması sebebiyle davacı başvurusu ile redde mesnet marka arasında, 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesi uyarınca bir benzerlik bulunmadığı gerekçeleriyle davanın kabulü ile davalı TPMK YİDK’nın 2015-M-12076 sayılı kararının davacı itirazlarının reddi yönünden İPTALİNE karar verilmiştir.
Kararı, davalı TPMK vekili temyiz etmiştir. 
Dosyadaki yazılara, Bölge Adliye Mahkemesince uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı TPMK vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1.maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372.maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 12/02/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.