Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2019/1933 E. 2021/777 K. 03.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/1933
KARAR NO : 2021/777
KARAR TARİHİ : 03.02.2021

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 09.02.2017 gün ve 2014/904-2017/54 sayılı kararı onayan Daire’nin 19.02.2019 gün ve 2017/4332-2019/1322 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin Polatlı İlçesinde serbest muhasebeci olduğunu, davalı …’nın anılan ilçede bir aracı kurumun şube müdürlüğünü yaptığını, daha sonra bu davalının diğer davalı şirketin Ankara’daki… Şubesi’nde müdür olarak çalışmaya başladığını, davacının davalı … ile olan samimiyetine güvenerek gerek bankalar gerekse internet aracılığı ile kendi ve annesi adına davalı … tarafından borsada oynanması ve hesabına yatırılması amacı ile yaklaşık 100.000,00 TL civarında parayı davalıya havale ettiğini, ancak davalının bu parayı kendi zimmetine geçirip, davacıya iade etmediğini, diğer davalının bu şahsı bünyesinde çalıştırdığını ve müşterilerin mağdur olmasına göz yumduğunu ileri sürerek, şimdilik 67.000,00 TL’nin havale tarihlerinden itibaren işleyecek mevduat faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … İnşaat ve Metal A.Ş. vekili, davacı ile menkul kıymet alım satımına dair çerçeve sözleşmesi imzalanmış olduğunu ancak davacının aralarındaki güven ilişkisi nedeniyle havale ettiği paraları davalı …’ya gönderdiğini, buna rağmen bu paralardan davalı şirketi sorumlu tutmaya çalıştığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekilleri, davacının yatırımcı olarak diğer davalı kurumda hesap açtırdığını, adına yapılmış her türlü işlemin davacının talimatı doğrultusunda gerçekleştirildiğini, yapılan işlemler için davacının imzasının alındığını ve davacıya hesap özeti gönderildiğini, davacı tarafın müvekkiline gönderdiği meblağların, borçların geri ödemesi niteliğinde olduğunu, gönderilen havalelerde herhangi bir açıklama bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya ve tüm dosya kapsamına göre; davacının davalı …’ya gönderdiği paraların bir kısmının davacının menkul kıymetler hesabına aktarıldığı, aktarılan tutarlar ile davacı adına borsada işlem yapıldığı, borsada yapılan işlemlerin davacı adına yapılmış olması nedeniyle bu kısım yönünden davacının talebinde haklı olmadığı, davalı …’nın şahsi hesabında kalan borsada kullanılmayan bedeller yönünden ise davalının bu bedellerin borç ödemesi olduğu yolundaki savunmasının aksinin davacı tarafça dosyaya sunulan delillerle kanıtlanamadığı, davacının davalı tarafa bu hususta yemin de teklif etmediği, gönderilen havalelerde herhangi bir açıklama bulunmadığı, karine olarak havalenin bir borcun ödemesi olarak kabul edilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın reddine dair verilen karar davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizce onanmıştır.
Bu kez davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 31,10 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 520,95 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 03.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.