Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2019/1683 E. 2019/8277 K. 18.12.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/1683
KARAR NO : 2019/8277
KARAR TARİHİ : 18.12.2019

MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 17/01/2018 tarih ve 2016/492 E. – 2018/24 K. sayılı kararın davalı şirket vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 14/02/2019 tarih ve 2018/745 E- 2019/146 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı şirket vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 2015/59262 sayılı “POINTS” ibareli tescilli markasının bulunduğunu, davalının 2015/68407 başvuru sayılı “WEST POİNT” ibareli marka başvurusunun, müvekkilinin markası ile 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi kapsamında iltibas oluşturduğunu, müvekkilinin başvuru ibaresi üzerinde önceye dayalı hak sahibi olduğunu, davalı tarafın marka başvurusunun kötüniyetli yapıldığını, başvuruya yaptıkları itirazın ise YİDK tarafından haksız şekilde reddedildiğini ileri sürerek, davalı TPMK YİDK’nın 09/11/2016 tarihli ve 2016/M-11090 sayılı kararının iptalini, tescil edilmiş olması halinde davalı şirket markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPMK vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, müvekkilinin Adana’da inşaat sektöründe faaliyette bulunduğunu, Adana’nın batı çıkışındaki inşaata “WEST POINT” adının verildiğini, markalar arasında karıştırılma olasılığının bulunmadığını, “POINT” ibareli çok sayıda markanın Türkiye genelinde var olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalının “WEST POİNT” ibareli başvuru markasıyla davacının “POINTS” ibareli tescilli markaları arasında başvuru kapsamında yer alan 37.sınıftaki “İnşaat hizmetleri, inşaat araç-gereçlerinin ve iş makinalarının kiralanması hizmetleri. Temizlik hizmetleri; dezenfeksiyon hizmetleri; haşere ilaçlama hizmetleri; temizlik araçları ve makinalarının kiralanması hizmetleri. Deniz araçlarının bakımı ve tamiri hizmetleri; gemi inşaatı hizmetleri. Hava taşıtlarının bakım ve tamiri hizmetleri. Mobilyalara ilişkin döşeme, tamir, restorasyon hizmetleri. Giysilerin temizliği, bakımı ve tamiri hizmetleri. Sınai makinelerin ve cihazların, büro makinelerinin ve cihazlarının, haberleşme cihazlarının, elektrikli ve elektronik cihazların tesisi, bakımı ve tamiri hizmetleri. Ayakkabı, çanta, kemer tamiri hizmetleri.” yönünden görsel ve sescil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, davacı markasının tanınmışlığının kanıtlamanamadığı ve bu nedenle 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesindeki koşulların oluşmadığı, başvuru ibaresi üzerinde davacı tarafın önceye dayalı kullanım hakkı ve davalı başvurusunun kötüniyetli yapıldığı iddiasının da kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, TPMK YİDK’nın 09/11/2016 tarihli ve 2016/M-11090 sayılı kararının dava konusu edilen 2015/68407 başvuru sayılı markanın kapsamında yer alan 37. sınıftaki benzeyen ve anılan hizmetler yönünden iptaline, dava konusu markanın bu hizmetler yönünden hükümsüzlüğüne, diğer kısımlar yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı şirket vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20.Hukuk Dairesince tüm dosya kapsamına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve davalının “WEST POİNT” ibareli başvuru markasıyla davacının “POINTS” ibareli tescilli markaları arasında, 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında karıştırılma tehlikesinin bulunduğu, zira başvurunun tescil edilmek istendiği 37. sınıfta, davacıya ait “POINTS” ibaresinin ayırt edici olup, davalı başvurusunda asıl unsur olarak kullanılmak istenen “POİNT” ibaresi ile ayırt edilemeyecek derecede benzer bulunduğu, başvuruda yer alan “WEST” ibaresinin, Türkçe karşılığı herkesçe bilinen “Batı” anlamına geldiği ve başvuruya herhangi bir ayırt edicilik katmadığı, tarafların markalarını kullanacakları hizmetlerden 37/10, 11, 12. sınıfta yer alan hizmetler yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, bu sınıflar yönünden davanın reddedilmesi doğru değilse de, davacı tarafça bu hususta herhangi bir istinaf itirazında bulunulmadığından, anılan yanlışlığın kararın kaldırılması nedeni yapılamadığı gerekçesiyle, davalı şirket vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı şirket vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, davalı şirketten temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 18/12/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.