Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2019/154 E. 2019/7077 K. 11.11.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/154
KARAR NO : 2019/7077
KARAR TARİHİ : 11.11.2019

MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 16/07/2018 tarih ve 2016/272-2018/316 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı … vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin CLİO markası altında bayan konfeksiyon ürünleri imal edip pazarlamasını yaptığını, müvekkili adına TPE nezdinde tescilli 2013/05648-2.1 sayılı bayan bluz tasarımının bulunduğunu, davalılardan …’nün müvekkili adına tescilli tasarıma konu ürünün benzerini Haze markası altında ürettiğini, söz konusu ürünün diğer davalı tarafından internet ortamında satışının yapıldığını, bu durumun yapılan delil tespitleriyle sabit olduğunu, müvekkilince Ankara 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2014/263 Esas sayılı dosyasında davalıların anılan eylemleri nedeniyle tasarımdan kaynaklı haklara tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ve men’i ile manevi tazminat istemli dava açıldığını, bu davada maddi tazminata ilişkin haklarının saklı tutulduğunu, açılan bu davanın saklı tutulan maddi tazminat istemine yönelik olduğunu, her iki dava arasında irtibat bulunması nedeniyle dava dosyalarının birleştirilmesinin gerektiğini, ileri sürerek belirsiz alacak davası olarak fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL maddi tazminatın 27.12.2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, daha sonra talebini ıslahla 29.888,75 TL’ye yükseltmiştir.
Davalılar davanın davanın reddini savunmuşlardır.
Dairemizin bozma ilamına uyan mahkemece, davalı … hakkında açılan dava ile ilgili olarak davalı eyleminin 554 sayılı KHK’ya aykırılığının sabit olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, diğer davalı hakkında açılan davanın ise taklit
ürünlerde sadece üretici ve ürettiği malı satan kişi veya kişilerce bu durumun bilinmesi mümkün iken resmi belge ile mal alanın da sorumlu olmasının hakkaniyete de aykırı olduğu gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
Kararı,davalı … vekili temyiz etmiştir.
1.Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı … vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2.Dava, tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabetten kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkin olup mahkemece, davalı … yönünden açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, mahkemece davalı …’nün modanisa.com isimli e-ticaret sitesi üzerinden taklit tasarımlı ürünlerin satılması şeklindeki eyleminin tasarım hakkına tecavüz niteliğinde olduğunun tespit isabetli ise de, davacı taraf tazminat seçeneğini 554 sayılı KHK’nın 52/1-a maddesine dayandırmış olup, buna göre davalı mütecavizin rekabeti olmasaydı, davacının satmaktan mahrum kaldığı ürünleri satacak olsaydı ne miktarda fazla ürün satacağının ve edeceği net kârın tespiti gerekmektedir. Davalıya ticari defter ve kayıtlarını sunması için HMK 220/3 maddesi itibariyle ihtaratlı davetiye çıkartılması, buna rağmen sunulmaması halinde, bu konuda gerektiğinde davacı tarafın beyan ve iddiaları da dikkate alınarak davaya konu ürünlerin tür ve niteliği, müşteri potansiyeli ve müşteri çevresi ile gerektiğinde davalının ticari işletmesinde çalıştırdığı personel sayısı ve işletmenin büyüklüğü itibariyle en az kaç adet üretilip satışa konu yapılabileceği ve davalı bu ürünleri üretmeseydi bunlardan kaç adedinin davacı tarafından satılabilecek olduğu tespit edilerek, belirlenen sayıdaki ürünün davacının satış fiyatı üzerinden satıldığında hangi miktarda kâr elde edebileceği hesaplanarak maddi tazminat hesabı yapılması gerekirken, davacının yapmış olduğu satış miktarı kadar üretim ve satış yaptığının kabulüyle tazminat miktarının belirlenmesi ve bu doğrultuda hüküm kurulması doğru olmamış, kararın tazminat miktarı bakımından davalı … yararına bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın davalı … yararına BOZULMASINA, (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalı …’ye iadesine, 11/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.