YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/1406
KARAR NO : 2021/2567
KARAR TARİHİ : 17.03.2021
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 04.02.2016 gün ve 2015/12 – 2016/65 sayılı kararı onayan Daire’nin 28.11.2018 gün ve 2017/981 – 2018/7451 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, davalının ortaklarından … ile müvekkili şirket arasında müşavirlik hizmet sözleşmesinden kaynaklı alacakları için yaşanan anlaşmazlıkların Hakem Kuruluna götürüldüğünü, müvekkilinin alacaklı olduğuna karar verildiği ve kararın kesinleştiğini, müvekkili şirketin alacakları için Anadolu 7. İcra Müdürlüğünün 2014/7045 esas sayılı dosyasında takibe geçildiğini, bu dosyada davalının miras hissesine haciz konulduğunu, yapılan fiili haciz ile dava dışı …’ın davalı şirket hisse senedi yerine geçmek üzere bastırılmış olan hisse adedinin 31.000 olarak belirtildiği geçici ilmuhaber, 04.01.2011 tarihli ve hisse adedinin 51.481 olarak belirtildiği geçici ilmuhaber, hisse adedinin 51.481 olarak belirtildiği tarihsiz ilmuhaber, hisse adedinin 382.000 olarak belirtildiği ilmuhaberlerine fiili haciz uygulanarak haczin gerçekleştiğini, bu ilmuhaberlerin kasaya alındığını, söz konusu ilmuhaberlerin kıymet takdirlerine itiraz edilmesi üzerine açılan davalar devam ederken davalı şirketin 10.06.2014 tarihli genel kurulunun 9 nolu kararıyla sermaye arttırımına gidildiği, … hisselerinin fiili olarak icra müdürlüğü kasasında olup icra müdürlüğüne çağrı gönderilmeden yapılan genel kurul ve alınan kararların yok hükmünde olduğunu, haczin şirkete bildirildiğini, davalı şirketçe öncelikle icra müdürlüğüne genel kurul çağrısı gönderilmesinin zorunlu olduğunu, hisseleri haczedilen dava dışı …’ın hiçbir makul gerekçe olmaksızın sermaye arttırımına katılmadığını, bu yolla dava dışı …’ın hem bizzat kendi hisselerinin hem de terekeden kaynaklı hak ve alacaklarının azaltılmasının sağlandığını, alınan kararların objektif iyi niyet kurallarına aykırılık taşıdığını ileri sürerek davalı şirketin 10.06.2014 tarihinde yapılan genel kurulunda alınan 9 nolu genel kurul kararının yokluğunun tespiti ile iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, davanın reddine dair verilen kararın davacı vekilince temyizi üzerine karar Dairemizce onanmıştır.
Davacı vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere, her ne kadar usulünce haczedilmiş anonim şirket hisseleri ile ilgili tasarruf hakkı İcra Dairesine ait olduğundan anılan hacizli hisselerin sahibi …’ın dava konusu genel kurulda oy kullanması yasaya aykırı nitelikte ise de münhasıran bu aykırılığın alınan kararların yok hükmünde olduğunun kabulüne elverişli bulunmamasına göre, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan davacı vekilin karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 31,10 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 520,95 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 17.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.