Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2019/1241 E. 2020/4357 K. 22.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/1241
KARAR NO : 2020/4357
KARAR TARİHİ : 22.10.2020

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 02.07.2018 tarih ve 2014/1030-2018/738 sayılı kararın Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi mütevveffa davacı … mirasçıları vekili tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 20.10.2020 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalı … vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, davalı banka ile müvekkili davacıların da içinde yer aldığı Toprak Grubu Şirketleri arasında düzenlenen 18.06.2003 tarihli protokol ile Toprak Grubu Şirketleri’nin borcunun toplam 182.042.502,60 USD olarak belirlendiğini, bu borçların ödeme planının düzenlendiğini, plana göre borç ödemesinin 30.11.2003 ile 31.12.2011 arası dönemde belirli vadelerde belirli miktarlar olarak yapılacağını, faiz ödemesinin ise yıllık %4 oranında sabit tutulduğunu, faiz ödemelerinin 31.03.2011, 30.06.2011, 30.09.2011, 31.12.2011 tarihlerinde gerçekleşeceğini, zaman içinde bu protokolün uygulanması aşamasında 12.12.2003 tarihinde ek protokol yapıldığını, daha sonra 06.10.2004 tarihli tutanak ve takiben yine ek protokol düzenlendiğini, müvekkillerinden …’ın Toprak Grubu Şirketleri ile 12.01.2007 tarihli ödeme beyanı planının bulunduğunu, belirli miktarlarda ödeme yapmayı taahhüt ettiklerini, ancak içinde bulunulan kriz ortamında müvekkilinin ekonomik uğraşı içindeyken davalının hiçbir haklı neden ve hukuki dayanak yokken bankacılık uygulamalarına ve teamüllere aykırı olarak müvekkillerinden … ve Toprak Grubu Şirketleri’ne 20.04.2007 tarihli ihtarnamenin gönderilerek genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmeleri ve sonradan imzalanan ek sözleşmelere uyulmadığını gerekçe göstererek bankaya tanınan tüm hakların kullanılacağını ve yasal işlemler ile takiplere devam edileceğini bildirdiğini, müvekkillerinin temerrüde esas olacak bir olgu ve durumlarının bulunmadığını, davalı bankanın müvekkillerinin de içinde yer aldığı şirketlerden 27.09.2007 tarihi itibariyle temerrüt faizi ile birlikte 2.114.159.131,57 TL alacaklı olduğundan bahisle bu alacağını 153.000.000 USD bedel ile yapılan temlik sözleşmesine bağlı TMSF’ye temlik ettiğini, anılan kuruluşun da alacağa %16,5 faiz işleterek temlik bedeli 153.000 USD’yi 14.02.2008 tarihinde 162.817.500 USD olarak tahsil ettiğini, temlik konusu alacağın ödemesinin 31.12.2011 tarihine kadarki zaman dilimi içinde gerçekleşecek olmasına göre davalının buna aykırı davranışı nedeniyle müvekkillerinin mağdur edilmeye çalışıldığını ileri sürerek fazlaya ait haklar saklı kalmak üzere 15.500 USD alacak ve tazminatın davalıdan temerrüt tarihi 14.02.2008’den itibaren faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, dava dışı Toprak Seniteri ve Turizm A.Ş. , Toprak Kağıt San. A.Ş., Toprak Dış Tic. A.Ş., Toprak İlaç ve Kimyevi Maddeleri San. A.Ş., Toprak Elektrik Üretimi Otoprodüktör Grubu A.Ş. , Toprak Temizlik Kağıtı A.Ş. ile müvekkili banka arasında imzalanan genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmelerinden doğan banka alacağının noterlik ihtarına karşın ödenmemesi üzerine 2002 yılından itibaren gerek genel haciz, gerekse davacı …’ın da aralarında bulunduğu Toprak Grubu firmaları hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takipleri yaptığını, takipler sürerken Toprak Grubu firmalarının ticari faaliyetlerine devam ederek ekonomik değer yaratması ve bu şekilde banka alacağının tahsilinin sağlanması yönünden taraflar arasında sadece davacılardan …’ın bulunduğu borçlu firmalar ile 18.06.2003 tarihli protokol imzalandığını, bu protokolün I/II.maddesine göre borcun yenilenmesi veya yeniden yapılandırılması durumunun olmadığını, muaccel borçların taksitlendirilmesine yönelik bir sözleşme niteliği taşıdığı, borcun ödenmesine yönelik borçlular ile banka arasında ek protokollerin imzalandığını, takiben ek protokoller yapıldığını, borçlu firmalarla imzalanan genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmeleri, protokol, ek protokol, tutanak ve ek 2 protokolün tarafları arasında davacılardan … ve …’ın isimlerinin yer almadığını, buna göre adı geçen davacıların tarafı bulunmadıkları protokollere dayalı olarak dava açmalarından aktif dava ehliyetlerinin bulunmadığını, davacı …’ın açtığı davanın ise 1 yıllık zamanaşımı süresi içinde açılmadığını, Toprak Grubu firmalarına ve bu firmalarda müşterek-müteselsil borçlu …’a bankaca temerrüt ihtarnamelerinin gönderilmesinden yaklaşık 3 yıl, temlik işleminin yapılmasından sonra 2,5 yıldan fazla ve TMSF’ye rızaen ödemede bulunulmasından yaklaşık iki yıl geçtikten sonra açılan bu davanın da dinlenemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, ek dava mahiyetindeki İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/473 E- 2015/98 K. sayılı dosyasında verilen red kararının kesinleşmiş olması karşısında, işbu kısmi davada da anılan dosyadaki red gerekçeleri doğrultusunda aynı sonuca varılmasının zorunlu olduğu ayrıca, ilk kararda davacılar … ve … yönünden dava açma ehliyetlerinin bulunmadığına ilişkin verilen hüküm kısmının onanarak kesinleştiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, müteveffa davacı … mirasçıları vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, müteveffa davacı … mirasçıları vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, müteveffa davacı … mirasçıları vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 2.540,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, istek halinde aşağıda yazılı 478,40 TL harcın temyiz eden müteveffa davacı … mirasçılarına iadesine, 22.10.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.