Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2019/1231 E. 2019/8094 K. 11.12.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/1231
KARAR NO : 2019/8094
KARAR TARİHİ : 11.12.2019

MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 20/12/2017 tarih ve 2017/22 E- 2017/499 K. sayılı kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesince verilen 05/12/2018 tarih ve 2018/577 E- 2018/1268 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, 6100 sayılı Kanun’un 369. maddesi gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkillerinin kurmuş olduğu adi ortaklık ile seçkin bir karma proje olan Büyükyalı Projesi’ni yürüttüklerini, bu projenin ismini 2015/89198 sayılı “BÜYÜKYALI+şekil” olarak korumak için başvuruda bulunduklarını, başvurularının davalı kurum tarafından haksız şekilde kısmen reddedildiğini, başvuru kapsamından 43.sınıftaki hizmetlerin itiraz üzerine çıkartılmasına karar verilmesinin hatalı olduğunu, itiraza dayanak gösterilen markalardan “YALI” markasındaki sözcüğün sıradan bir kelime olup tanınmışlığının ya da yüksek ayırt ediciliğinin bulunmadığını, itiraza dayanak gösterilen markaların iltibasa neden olmayacağını, “yalı” kelimesinin hiçbir birleşik kelimenin içinde yer alamayacak şekilde bir kişiye tahsis edilemeyeceğini, müvekkilinin “BÜYÜKYALI” şeklinde seri markalarının bulunduğunu ileri sürerek, TPMK YİDK’nın 28.11.2016 tarihli ve 2016/M-11792 sayılı YİDK kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPMK vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, “YALI” markasının 2007 yılından beri müvekkili tarafından tescilli olarak kullanıldığını, davacının yapmış olduğu diğer başvuruların da 43.sınıf hizmetler yönünden reddedildiğini, Kurum kararının yerinde bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının “BÜYÜKYALI+şekil” ibareli marka başvurusuyla davalı şahsın “YALI” ibareli tescilli markaları arasında görsel ve sescil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, başvuru konusu işaret ile davalı şahsın markası arasında işletmesel bağ olduğu, her iki markanın aynı işletmenin markası veya idari-ekonomik anlamda bağlantılı bir işletmenin markaları olarak algılanabileceği, 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesindeki iltibas koşulunun oluştuğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesince tüm dosya kapsamına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacının “BÜYÜKYALI+şekil” ibareli marka başvurusuyla davalı şahsın “YALI” ibareli tescilli markaları arasında görsel ve sescil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesindeki iltibas koşulunun oluştuğunun belirlenmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiştir.
Karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 11/12/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.