Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2019/1185 E. 2020/4096 K. 14.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/1185
KARAR NO : 2020/4096
KARAR TARİHİ : 14.10.2020

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 22.12.2016 tarih ve 2015/167 E. – 2016/890 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair istanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nce verilen 22.11.2018 tarih ve 2018/428 E- 2018/1450 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 13.10.2020 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin talebi üzerine 16C koltuk numaralı acil çıkış kapısından bilet kesildiğini, müvekkilinin uçağa binmek için kartını uzatırken hafif sendelediğini, bunun üzerine görevlinin gülerek “alkol mü aldınız” dediğini, ramazan ayı olması dolayısıyla oruçlu müvekkilinin bu soru üzerine “iftardan sonra” diyerek espri yaptığını ve güldüklerini, daha sonra kabin amiri … ‘nın gelerek müvekkiline alkollü olduğu için arka koltuğa geçmesini söylediğini, bu durum karşısında sinirlenen müvekkilinin oruçlu birine bunun nasıl söylendiğini, alkollü olduğunun nasıl tespit edildiğini söyleyerek teklifi reddettiğini, uçağın uzun süre kalkmadığını ve 4 sivil polis tarafından uçaktan dışarı atıldığını ileri sürerek uğramış olduğu manevi zarar karşılığı 100.000,00 TL manevi tazminatın bilet görevlisi, kaptan pilotlar ve kabin amiri davalılar ile hava yolu şirketinden müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Bir kısım davalılar vekili, Sivil Havacılık Kuralları gereği havayolu personeli tarafından “yolcunun beyanı” nın esas alındığını, bu nedenle davacının alkollü kabul edildiğini, bu kapsamda davacının yürüme zorluğu çekmiş olması ve kendisinin alkollü olup olmadığı sorusuna olumlu yönde yanıt vermesi üzerine davacıya koltuk numarasının değiştirilmesi talebinde bulunulduğunu, davacının talebi kabul etmek bir yana uçak personeline tüm yolcuların duyacağı şekilde bağırmaya, hakaret ve tehdit içerikli konuşmaya başladığını, uçakta bulunan diğer yolcuların huzursuz olmasına ve sinirlerinin bozulmasına sebep olduğunu, kaptan pilot tarafından öncelikle “Kabul Edilemez Davranış” formu doldurularak davacıya uçak içinde tebliğ edildiğini, davacının uyarıyı dikkate almadığını, aynı şekilde davranmaya devam ettiğini, bunun üzerine kaptan tarafından davacının uçaktan indirilmesine karar verilerek kararın uygulandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı …; Sivil Havacılık Kanunu gereğince gerginliğe neden olan sinirli bir şekilde çevresine hakaret ederek bağıran davacının pilotun emri üzerine uçaktan indirildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince iddia, savunma, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamına göre; davacının kabin amirinin kendisine ” alkollüymüşsünüz ” diyerek yer değiştirme teklifi üzerine sinirlenerek teklifi reddettiği, uçaktan indirilme eyleminin kendi kusurundan kaynaklandığı, bunun yanı sıra davacının yer değiştirme teklifini reddetmesine kadar alkollü olduğu yönündeki iddianın diğer yolculara duyurulduğuna ilişkin dosyada herhangi bir ispat bulunmadığı, bu kapsamda manevi tazminatın şartlarının oluşmadığı sonuç ve kanaatine varılarak manevi tazminat davasının reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince; seyahat özgürlüğünü bu düzenlemelerde belirtilen sınırlar içerisinde kullanmayan davacının, uçuş emniyetinin sağlanması diğer yolcuların güvenle seyahatlerini temin bakımından sadece tek sefere bağlı olarak uçuşunun engellenmesi söz konusu olduğu, acil çıkış kapısındaki koltuğundan kalkmamakta ısrar eden ve uçuş görevlilerine hakaret ettiği anlaşılan davacının kural dışı yolcu olarak kabul edilmesinde kusurun davacıda olduğu, ölçülük ilkesine aykırılık bulunmadığı kişilik haklarının ihlali nedeniyle lehine manevi tazminat takdir edilemeyeceği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 14.10.2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.