Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2019/1179 E. 2019/8106 K. 11.12.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/1179
KARAR NO : 2019/8106
KARAR TARİHİ : 11.12.2019

MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 11/12/2017 tarih ve 2016/489 E- 2017/462 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 21/12/2018 tarih ve 2018/558 E- 2018/1333 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin “OLİ” ibaresinin marka olarak tescili için davalı kuruma başvurduğunu, 2016/00170 numarası verilen başvuruya davalı şirket tarafından “LİO ve “OLİO” asıl unsurlu markalara dayalı olarak itiraz edildiğini, TPMK tarafından yapılan itirazın kabulü ile müvekkili başvurusunun reddine karar verildiğini, müvekkili başvurusu ile davalının itirazına mesnet markaları arasında benzerliğin bulunmadığını, markalar arasında ilişkilendirilme ihtimalinin de söz konusu olmadığını ileri sürerek, YİDK’nın 2016-M-12048 sayılı kararının iptaline, tescil işlemlerinin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili, dava konusu başvuru ile redde mesnet markalar arasında iltibasa yol açacak derecede benzerlik bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, müvekkili adına tescilli markalarla davacının başvurusuna konu ibare arasında ayırt edilemeyecek derecede benzerlik olduğunu, dava konusu başvurunun müvekkilinin seri markası olarak algılanacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince tüm dosya kapsamına göre; davacının “Oli” ibareli marka başvurusuyla davalı şirketin “Olio” ibareli tescilli markası arasında görsel ve sescil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, aynı ürün/hizmetleri içerdiği, 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesindeki koşulların oluştuğu, dolayısıyla iptali istenen YİDK kararının yerinde bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi’nce; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 11/12/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.