Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2018/87 E. 2019/5862 K. 26.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/87
KARAR NO : 2019/5862
KARAR TARİHİ : 26.09.2019

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 11/09/2017 tarih ve 2012/261-2017/656 sayılı kararın Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili ile katılma yolu ile … dışındaki davalılar vekili tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 10/09/2019 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalılar vekili Av. … ile davacılar vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkili davacı tarafın (…’un) yüksek faiz getireceği ve istendiği an geri ödeneceği garantisi ile davalı tarafa 56.000,00 DM miktarında para verdiğini, müvekkili davacı tarafa yatırdığı para karşılığı belge verildiğini, istemesine rağmen paranın iade edilmediğini, davalı tarafın Bankacılık Kanununa aykırı şekilde mevduat topladığını, SPK’na aykırı olarak aracılık faaliyetinde bulunup hisse senetlerini halka arz ettiğini, davalı şirket veya şirketlerin yöneticilerinin vs. cürüm işlemek amacıyla çete oluşturmak vs. suçlarından değişik ceza dava dosyalarında yargılandıklarını, birçok devlet kuruluşunca davalı tarafın denetlendiğini ve denetlemelere ilişkin birçok rapor düzenlendiğini, davalı şirket veya şirketlerin ticari defterlerinin de usulüne uygun tutulmadığından, diğer davalı gerçek kişi, …, … ve …’in de şirket veya şirketlerin yöneticisi olması nedeniyle müvekkilini zarara uğrattıklarından ve müvekkiline karşı sorumlu olduklarından bahisle müvekkili ile davalı şirket arasında geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespitine ve ayrıca fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik davalı tarafa verilen para nedeniyle 6.500,00 TL’nin paranın verildiği tarihten (ödeme tarihinden) itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, uyulan bozma ilamına göre, davacı … …’a yapılan bu ödemelerin davacının alacağından düşülmesi ile davacının bakiye bir alacağının kalmadığı bilakis davacının davalıdan 43.224,00 EURO fazladan tahsilat yaptığı anlaşıldığından davacı … …’a özgü olarak açılan işbu davada mirasçılarının bir talep ve hakkı kalmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili ile katılma yolu ile … dışındaki davalılar vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalı … dışındaki davalılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın tahsili istemine ilişkindir. Davacı vekili, davalıların yüksek kar payı verileceği ve yatırılan paraların istendiği zaman iade edileceği vaatleriyle para topladığını, bu şekilde müvekkilinin dolandırıldığını ve müvekkilinden 56.000 DM alındığını ileri sürerek, geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespitini ve 56.000 DM karşılığı 54.687,00 TL’nin şimdilik 6.500 TL’sinin tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece, karar yerinde “…mahkememizce yapılan yargılama sonunda davacı tarafın davalı şirketin ortağı olmadığı sonucuna varıldığından…” denilerek, davacının davalı şirkette ortaklığının bulunmadığı tespit edilmiş olmasına rağmen, kararın hüküm kısmında bu talep hakkında hüküm tesis edilmeyip, yapılan hesaplama sonucu davacı yanın alacağının bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Yine karar yerinde, dosya kapsamı ile; Ek-1a’daki Kombassan Holding A.Ş. ‘nin tahsilat listesinde … ve … …’un müştereken 1 kalem halinde toplam 28.115,00 EURO adı geçen şirkete para ödedikleri davacının payının 1/2 olması nedeniyle ölen davacı … … ‘un payına 14.057,00 EURO ödenmiş para düştüğü, mirasçı … …’un payı nedeniyle herhangi bir davanın olmadığı, böylelikle davacı tarafın, ölen davacı nedeniyle adı geçen şirket veya şirketlere toplam 14.057,00 EURO ödediği belirtilmiş ise de, davacı vekili … … adına açılan davanın Konya 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/442 Esas sayılı dosyası üzerinden karara bağlandığı, anılan dosyada … …’un bu payı yönünden karar verilmediğini iddia etmiştir. Davacının iddiası ve bu davada … …’un davacı … …’un mirasçısı sıfatıyla yer aldığı da gözetilerek, anılan dosyanın getirtilmesi ve incelenmesi gerekirken, eksik araştırma ile karar verilmesi de doğru olmamıştır.
Öte yandan, mahkemece ”tediye ve kasa tediye makbuzu” açıklaması ile 15.880 EURO ile ”kâr payı adı altındaki ödeme belgesinden dolayı” açıklaması ile 8.594 EURO alacak miktarından düşülmüş ise de, davacı tarafça işbu belgelere açıkça itiraz edildiğinin anlaşılması karşısında, mahkemece davacının isticvabının sağlanması, belgeler ve üzerindeki imzalar yönünden beyanının alınarak değerlendirilmesi, itiraz halinde belge asılları da getirtilerek inceleme yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken davacı tarafın bu belge veya belgeleri kabul edip benimsediğinin kabulü ile yanılgılı değerlendirmeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi yerinde görülmemiştir.
Aynı şekilde, davalı şirket vekilince, davacının hisselerinin bir kısmını satarak gelir elde ettiği ve 32.807 EURO tutarında bir meblağı davalılardan iade aldığı savunulmuş, “Baco Assets Inc.” başlıklı belge ibraz edilmiştir. Bu suretle mahkemece, borcu sona erdiren ödeme vakıasının yargılamanın her aşamasında ileri sürülmesinin mümkün olduğu da gözetilerek, öncelikle davalı taraftan belge aslı istenerek, davacının söz konusu belge içeriği ve imza ile ilgili olarak isticvap edilmesi, davacı tarafından tahsil edilen bir bedelin bulunup bulunmadığının açıklığa kavuşturulması, imza inkârı halinde imzanın davacının eli ürünü olup olmadığının tespiti için imza incelemesi yoluna gidilmesi ve bu suretle davacının gerçek alacak tutarının belirlenmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak söz konusu belgeye itibar edilerek davacı alacağından 32.807 EURO’nun mahsubu da isabetli olmayıp, hükmün bu nedenle de davacılar yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı … dışındaki davalılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacılar yararına BOZULMASINA, takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 13,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden … dışındaki davalılardan alınmasına, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz eden davacılara iadesine, 26/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.