Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2018/821 E. 2018/2218 K. 22.03.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/821
KARAR NO : 2018/2218
KARAR TARİHİ : 22.03.2018

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen …/05/2016 tarih ve 2016/91-2016/133 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 01/01/2000 tarihinde tarımsal kredi sözleşmesi imzalandığını, davalının söz konusu kredinin ….161,00 TL ana para ….089,00 TL faizi olmak üzere toplam 14.250,00 TL’lik kısmını ödemediğini, uyuşmazlığa konu kredi sözleşmesinde uygulanacak temerrüt faizi oranının %30 olarak belirlendiğini, kurumlarınca davalı aleyhine açılmış birçok icra takibinde alacak tahsil edilemediğini, açıklanan bu sebeplerle davalı tarafından ödenmeyen ….161,00 TL ana para ….089,00 TL faizi olmak üzere toplam 14.250,00 TL bakiye alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek %30 temerrüt faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkiline 31 Aralık 1999 Cuma akşama doğru banka yetkililerince kredi sözleşmesi imzalattırıldığını, müvekkilinin imzası alındıktan sonra bankada yeterli paranın bulunmadığı, pazartesi günü paranın ödeneceğinin belirtildiğini, sonrasında yine banka yetkililerince müvekkilinin oyalandığını ve kredinin iptal olduğunu söylediklerini, bu şekilde usulsüz verilen kredinin 14 yıl boyunca geri ödemesi için herhangi bir işlem yapılmadığını, banka yetkililerinin cezalarının zamanaşımına uğraması hatırına bankanın alacağının da zamanaşımına uğratıldığını, bu sebeple alacağın … yıldan fazla süreyle dava edilmemesi sebebiyle zamanaşımı def’inde bulunduklarını, yasal süreler geçtiğinden bankanın haciz talep hakkının kalmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, dava konusu alacak hakkında davacı tarafından yapılan 2007/83 E. sayılı icra takibi neticesinde davalı hakkında borç ödemeden aciz vesikası düzenlenerek alacaklıya verildiği, bu hali ile alacaklının aciz vesikasına dayanarak 20 yıl boyunca söz konusu alacağı davalıdan talep etmesinin mümkün olduğu, davacı tarafın bu yönde bir talepte bulunması ve davalının aciz vesikasına yönelik bir şikayetinin olması halinde ancak o zaman ihtilaf konusu olan alacak için dava açılabileceği, bu aşamada davacının hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 22/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.