Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2018/82 E. 2019/5024 K. 03.07.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/82
KARAR NO : 2019/5024
KARAR TARİHİ : 03.07.2019

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 20/02/2015 gün ve 2014/699 – 2015/126 sayılı kararı bozan Daire’nin 05/10/2017 gün ve 2016/2381 – 2017/5106 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilleri … ve ve …‘in davalı Akçansa Çimento San. ve Tic. A.Ş.’nin bir kısım hisse senetlerinin sahibi müteveffa …’in mirasçısı olduklarını, müvekkillerinden … tarafından davalı şirkete yapılan 12/04/2013 tarihli yazılı başvuruda müvekkillerinin murisi müteveffa …’e ait şirket hisse senetlerinin akıbeti hakkında bilgi istenildiğini, davalı şirket tarafından 16/04/2013 tarihli cevabi yazısında “…hisse senetlerini fiziki olarak kendi uhdesinde saklayan hissedarlarınızın, 31/12/2012 tarihine kadar kaydileştirilmeyen tüm hisse senetlerinin bu tarihte şirkete intikal edeceği ve pay sahiplerinin söz konusu hisse senetleri üzerindeki tüm haklarının da anılan tarihte kendiliğinden sona ereceği ” şeklinde cevap verildiğini, murisin nama yazılı hisse senetlerinin 31/12/2012 tarihine kadar kaydileştirilmediği gerekçesi ile davalı şirkete intikal edeceği ve müvekkillerinin hisse senetleri üzerindeki haklarının sona ereceği hususundaki düzenlemenin açıkça hukuka ve anayasaya aykırı olduğunu, murisin adresinin davalı şirkette bulunmasına rağmen ulaşma olanağını kullanmayıp haksız yasal düzenlemeyi gerekçe göstererek kötü niyetle davrandığını belirterek fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla, müteveffa …’e ait davalı şirketin hisse senetlerinin müvekkillerine aidiyetinin tespiti ile hisseleri oranında pay defterine kaydedilmesine, senetlerin her türlü bedelsiz ve temettü gelirlerinin müvekkillerine verilmesini, taleplerin kabul edilmemesi halinde hisse senetlerinin dava tarihindeki rayiç bedeli olarak şimdilik kaydıyla 10.000,00 TL’nin hisselerin temettü ve bedelsiz getirilerinin hesaplanarak dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte müvekkillerine ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre davanın reddine dair verilen karar davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce bozulmuştur.
Bu kez davalı vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur. Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu Geçici 10. maddenin Dairemiz 05.10.2017 tarih 2016/2381 E. 2017/5106 K. sayılı bozma ilamına uyulması yönünde karar verilmesi durumunda yerel mahkemece değerlendirilecek olmasına göre, davalı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 27,10 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 389,49 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 03/07/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.