Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2018/5785 E. 2020/3270 K. 29.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/5785
KARAR NO : 2020/3270
KARAR TARİHİ : 29.06.2020

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 21/01/2016 gün ve 2013/328-2016/18 sayılı kararı onayan Daire’nin 27/06/2018 gün ve 2016/12460 – 2018/4846 sayılı kararı aleyhinde asıl ve birleşen davada davacılar vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Asıl davada davacı vekili, müvekkilinin davalı banka ile mevduat sözleşmesi imzaladığını, şahsi hesabında şirket çalışanlarından …tarafından birçok işlem yapıldığını ve hesabının boşaltıldığını tespit ettiğini, …’ün müvekkilinin hissedarı olduğu şirkette bir ofis elemanı olduğunu, …hakkında suç duyurunda bulunulduğunu ve aynı gün …’ün intihar ettiğini, davalı banka ve personelinin bu işlemlerin gerçekleştirilmesinde …kadar kusurlu olduğunu, zira davalı bankanın usulsüz işlemlerin gerçekleştirilmesine olanak sağladığını, davalı banka ve personelinin faks yoluyla gönderilen sahte belgelerle işlem yaptığını, bu işlemlere ilişkin müvekkilinden hiçbir surette teyit almadığını, müvekkilini hiçbir surette bilgilendirmediğini ileri sürerek fazlaya dair tüm talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı bankanın sözleşmeye aykırı davranışları neticesinde müvekkilinin uğramış olduğu zararın şimdilik 10.000,00 TL’lik kısmının ve 10.000,00 TL manevi tazminatın 12.02.2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsil edilerek müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili, müvekkili şirketin davalı bankada mevduat hesabının bulunduğunu, şirket çalışanlarından …tarafından şirket yetkililerinin bilgi ve rızası dışında şirket hesapları üzerinde birçok işlem yaptığını, bu işlemler sebebiyle şirketin zarara uğradığını, bu olaylarda banka ve personelinin kusurlu olduğunu ileri sürerek şimdilik 10.000,00 TL’nin ve 20.000,00 TL’lik manevi tazminatının avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın reddine dair verilen kararın asıl ve birleşen davada davacılar vekilince temyizi üzerine karar Dairemizce onanmıştır.
Bu kez asıl ve birleşen davada davacılar vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, asıl ve birleşen davada davacılar vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, asıl ve birleşen davada davacılar vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 151,80 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 954,90 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenlerden alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 29/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.