Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2018/5767 E. 2019/798 K. 04.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/5767
KARAR NO : 2019/798
KARAR TARİHİ : 04.02.2019

MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada … …. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 14/07/2016 tarih ve 2014/271-2016/188 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline gönderilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra gönderildiği anlaşılmakla, dava, 6100 sayılı Kanun’un geçici …/…. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanun ile değişik 438/1 maddesi hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra
dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin “ALTINOK” ibareli markası ve ticaret unvanı ile 1963 yılından bu yana inşaat, mimarlık ve mühendislik sektörlerinde faaliyet gösterdiğini, “ALTINOK” ibaresini tanınmış hale getirdiğini, 1986 yılından bu yana “ALTINOK” ibaresini şirket unvanı olarak kullandığını, “ALTINOK” ibaresi üzerinde mutlak hak sahibi olduğunu, müvekkilinin ticaret unvanının ayırt edici unsuru olduğunu, davalının 2011/34786 sayılı “A ALTINOK” ibareli marka başvurusuna müvekkilince yapılan itirazın nihai olarak … … tarafından reddedildiğini, kararın hukuk aykırı olduğunu, dava konusu markanın müvekkilinin ticaret unvanı ve tescilsiz marka kullanımı sebebiyle 556 sayılı KHK 8/… ve 8/5 maddeleri uyarınca tescil edilemeyeceğini, dava konusu markanın 556 sayılı KHK 8/1-b maddesi uyarıca da tescil edilemeyeceğini ileri sürerek … …’nın 2014-M-5154 sayılı kararının iptalini, dava konusu markanın tescili halinde hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili; davalının ilk markasının tescil tarihi olan 2000 yılından önceki tarihlerde davacının yoğun kullanımına ilişkin delillerin sunulmadığını, bu anlamda davacının gerçek hak sahipliğini ispatlayamadığını, davacının … …’na itirazında ilgili dökümanları sunmadığını, …’nın elindeki bilgi ve belgelere göre karar verdiğini, davalının 2000 yılından bu yana tescilli markasından kaynaklı tescil hakkı bulunduğunu, kararın usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili yetki ve husumet itirazında bulunarak; davacının “ALTINOK” ibaresi üzerinde markasal kullanımının olmadığını, müvekkilinin “ALTINOK” ibaresini ticaret unvanı ve marka olarak 16 yıldır kullandığını, 2000/2905 sayılı 35. ve 37. sınıflarda tescilli markasının bulunduğunu, davacının gerçek hak sahibi olduğu kabul edilse dahi dava ve itiraz hakkını sessiz kalma yoluyla kaybettiğini, müvekkilinin 2000 yılından itibaren “ALTINOK” markasına yatırım yaptığını, tanınmış hale getirdiğini, 16 yıllık kullanım ve tescil sonrası kötü niyet iddiasında bulunulamayacağını, faaliyet alanlarının farklı olduğunu, karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; “ALTINOK” ibaresinin 1976 yılından bu yana davacı şirketin ortakları tarafından, 1986 yılından sonra ise davacı şirket tarafından ticaret unvanı olarak kullanıldığı, bu durumun markasal kullanım teşkil etmediği, dava konusu ibarenin davacı tarafından ticaret unvanı olarak kullanıldığını, bu anlamda 556 sayılı KHK 8/… maddesinin uygulanma imkanının bulunmadığı, davacının, şirketin amacıyla aynı nitelikte olan 37 ve 42. sınıf hizmetler üzerinde “ALTINOK” ibaresinin marka olarak tescilini engelleme hakkının olduğu ancak davalının 37. sınıf hizmetler yönünden 2000/02905 sayılı “ALTINOK” ibareli önceki markasından kaynaklı müktesep hakkının bulunduğu, 42. sınıf hizmetler bakımından ise davacının sessiz kalma yoluyla uğradığı hak kaybı sebebiyle davalı markasının tesciline engel olmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve 37. sınıf hizmetler yönünden davalının müktesep hakkının bulunduğuna yönelik mahkeme görüşü isabetli ise de 42. sınıf hizmetler yönünden davacının sessiz kalma sebebiyle hükümsüzlük davası açamayacağına ilişkin görüşü doğru olmamakla birlikte davacı tarafın 42. sınıf hizmetler yönünden fiili iştigalinin ve markasal kullanımının ispatlanamamış olmasına göre sonuç itibariyle doğru olan mahkeme kararına ilişkin davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye …,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 04/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.