Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2018/5725 E. 2019/601 K. 22.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/5725
KARAR NO : 2019/601
KARAR TARİHİ : 22.01.2019

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada … 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 22/…/2015 tarih ve 2014/471-2015/408 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacılar vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline gönderilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra gönderildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkillerinin …’den …’a seyahat etmek amacıyla davalı … Turizm firmasına ait yolcu otobüsünden bileti satın aldıklarını, davalı şoför …’un sevk ve idaresindeki yolcu otobüsünün …/08/2014 saat 04:00 sıralarında yoldan çıkarak takla attığını, davalı …’un kaza tespit tutanağı ile sabit olduğu üzere kusurlu olduğunu, kaza dolayısıyla meydana gelen zararlardan aracın işleteni diğer davalı … Turizm ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, gerçekleşen bu kazayı yaralı olarak atlatan müvekkillerinin yaklaşık 14 saat hastanede takibe alındığını, kaza sonrası uzun bir süre vücutlarında … hissettiklerini, buna bağlı olarak hareket kabiliyetlerinin kısıtlandığını ileri sürerek müvekkillerinin uğradıkları manevi zararlara karşılık her bir davacı için ayrı ayrı ….000,00 TL manevi tazminat alacağının, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte, müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı… Turizm Sey ve Oto İşl. Tic. Ltd. Şti vekili, davacıların … … Üniversitesi Rektörlüğü Hastanesi’nde ilk muayeneleri yapılarak, herhangi bir sağlık sorunları olmaması nedeniyle, davacı vekilinin de belirttiği gibi derhal taburcu olduklarını, manevi zarardan söz edebilmek için Borçlar Kanununca belirlenen manevi zarar ölçütlerinin gerçekleşmiş olması gerektiğini, davacıların bedensel bütünlüğünün zedelenmediğini, ağır bedensel zarar ya da ölüm gerçekleşmediğini, ayrıca görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu bu sebeple görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkiline herhangi bir kusur atfedilmesini kabul etmenin mümkün olmadığını, yıllardır uzun yol şoförlüğü yaptığını, bu zamana kadar herhangi bir kazaya karışmadığını, kazanın otobüsün seyri esnasında aracın sağ kısmından aniden önüne doğru bir köpek olduğunu sandığı bir hayvanın fırlaması sonucunda çarpmamak için direksiyonu sağa doğru çevirip belli bir mesafede tekrar şeridine geçme düşüncesiyle yapılan hareket sonucunda direksiyonun hakimiyetinin kaybedilmesiyle meydana geldiğini, kasti bir hareket olmadığını, savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı şoförün tam kusurlu olduğu, otobüsün kaza yapması nedeniyle yaralandıkları ve bu nedenle ızdırap çektikleri, olayın gece vakti sabaha karşı meydana geldiği de dikkate alındığında davalıların büyük bir korku ve endişe yaşadıkları gerekçeleriyle ayrı ayrı ….000,00’er TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı davacılar vekili temyiz edilmiştir.
1-Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan trafik kazası sebebiyle manevi tazminat talebine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Ancak, dava tarihi olan 06/11/2014 tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un …/1-k maddesinde tüketicinin; “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi”, …/1-l maddesinde ise tüketici işleminin; “mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” ifade edeceği düzenlenmiş, aynı Kanun’un 73/1 madde ve fıkrasında da; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalara bakma görevinin tüketici mahkemelerine ait olduğu hüküm altına alınmıştır.
Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her safhasında re’sen gözetilmelidir. Bu itibarla, mahkemece uyuşmazlığın tüketici işlemi niteliğinde olduğu nazara alınıp görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.
…-Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın re’sen BOZULMASINA, (…) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 22/01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.