Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2018/524 E. 2019/377 K. 16.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/524
KARAR NO : 2019/377
KARAR TARİHİ : 16.01.2019

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 18/09/2017 tarih ve 2014/362-2017/736 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı şirket vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava konusu meblağ 23,279 TL’nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Kanun’un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanun’la değişik 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketlerin içinde bulunduğu… Avrupa’daki Türk işçilerinden istenildiğinde her an geri alınabileceği ve karşılığında yüksek oranlarda faiz verileceği gibi garantilerle hukuka aykırı şekilde para topladığını, bu bağlamda müvekkilinin belge karşılığında davalılara 20.345 DM verdiğini, kısa bir süre sonra müvekkilinin parasını istediğini, ancak bu güne kadar kendisine ödeme yapılmadığını, hisse senetlerinin izinsiz olarak halka arz edildiğini, … Grubu tarafından yapılan usulsüzlüklerin … ve diğer resmi kurum raporlarında açıklandığını, davalılar hakkında çeşitli suçlardan dolayı ceza soruşturması yapıldığını, müvekkilinin şirket ortağı yapılmasının hukuken mümkün olmadığını, kanuna uygun bir ortaklık ilişkisinin kurulmadığını ve davalı …’ın yönetim kurulu başkanı olarak diğer davalılarla birlikte zarardan sorumlu olduğunu ileri sürerek, 20.345 DM karşılığı 21.460,03 TL’nin avans faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, zamanaşımı def’i ile birlikte davacının davalı şirketlere yaptığını iddia ettiği ödemeyi ispatlamak zorunda olduğunu, davacının davasını dayandırdığı belgelerin müvekkili şirketler tarafından düzenlenmediğini, ortağın sermaye olarak koyduğu parayı istemesinin mümkün bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, davalıların istenildiğinde derhal ve işlemiş kâr payı ile birlikte iade edileceği taahhüdü ile para topladıkları, ortağın sermaye olarak verdiğini isteyemeyeceğine dair yasal düzenlemeyi kullanarak para yatıran kişileri grup şirketlerden herhangi birinde veya birkaçında düşük nominal bedellerle şeklen ortak gibi gösterdikleri, ancak taraflar arasında sahih bir ortaklık ilişkisi bulunmadığı, davalılar tarafından zamanaşımı def’inin ileri sürülmesinin dürüstlük kurallarına aykırı olduğu, SPK tarafından gönderilen yazı ve CD’lerde yer alan kayıtlarda davalı şirketlerin ortaklık yapısı ve davalı şirketlerin ortaklarından yaptıkları tahsilatları gösterdiği, SPK kayıtlarına göre davalının davacıdan 10.351,00 Euro tahsil ettiği, davalı tarafından davacıya yapılan ödemelerin mahsubu ile davacının davalıdan 9.875,00 Euro alacaklı olduğu, dava tarihi itibariyle bu miktarın TL karşılığının 20.342,50 TL olduğu, ayrıca davalı yöneticilerin MK’nın 50. maddesi ve TTK’nın 321/son maddesi gereğince de oluşan zarardan sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının davalı … Holding A.Ş’nin ortağı olmadığının tespitine, 20.342,50 TL’nin dava tarihinden itibaren değişen oranlarda hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı şirket vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı şirket vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı şirket vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1.042,20 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı şirketten alınmasına, 16/01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.