Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2018/5150 E. 2018/7791 K. 10.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/5150
KARAR NO : 2018/7791
KARAR TARİHİ : 10.12.2018

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 04/07/2018 tarih ve 2013/100-2018/602 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin birleşen dava davalısı … vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili asıl davada, davacıların murisi Mehmet Karaduman’ın ortağı olduğu dava dışı müflis şirketteki hisselerini davalı …’a devrettiğini, yapılan işlemin, zahiren satış olarak görünmesine rağmen gerçekte bağış olması sebebiyle muvazaalı olduğunu ileri sürerek, dava konusu hisse devir işleminin muvazaa nedeniyle iptali ile, mirasçılık payları oranında müvekkilleri adına tescilini, bu talepleri kabul görmediği taktirde ise tenkise karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacılar vekili, birleşen davada, asıl davada devam eden yargılama sırasında mahkemece, kendilerine, şirketi temsilen iflas idaresine dava açıp bu dosya ile birleştirilmesi yönünde önel verildiğini, mahkemece verilen ara kararın yerine getirilmesini teminen bu davayı açtıklarını ileri sürerek, asıl davadaki taleplerini davalı şirkete de yöneltmek suretiyle, dava konusu hisse devir işleminin muvazaa nedeniyle iptali ile, mirasçılık payları oranında müvekkilleri adına tescilini, bu talepleri kabul görmediği taktirde ise tenkise karar verilmesini istemiştir.
Davacılar vekili birleşen davada, davacıların murisi Mehmet Karaduman’ın sahibi ve ortağı olduğu davalı … şirketteki hisselerini davalı …’a, ….’in de söz konusu hisseleri davalı …’e muvazaalı olarak devrettiğini ileri sürerek, davaya konu hisse devrine ilişkin tasarrufun iptali ile, davacılar adına miras payları oranında tescilini, bu talepleri kabul görmediği taktirde ise tenkise karar verilmesini istemiştir.
Asıl ve birleşen davalarda davalılar davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, her iki tarafın da ticari işletmesinden doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddede yazılı diğer hususlardan doğan davaların ticari dava olarak nitelendirildiğini, aynı Yasa’nın 5. maddesiyle, aksine hüküm bulunmadıkça dava olunan şeyin değerine ve tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile belirtilen nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli olduğunun hüküm altına alındığını, asıl ve birleşen davalarda tarafların tacir olmadığı, birleşen davada, devre konu hisse senetlerinin müflis şirkete ait olması nedeniyle davalı şirkete husumet yöneltildiği, iddianın ileri sürülüş biçimi itibariyle asıl ve birleşen davaların ticari dava olmadığı, somut uyuşmazlık bakımından asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararı birleşen dava davalısı … vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı deliller ile gerektirici sebeplere göre, birleşen dava davalısı … vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, birleşen dava davalısı … vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 10/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.