Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2018/5138 E. 2018/7154 K. 19.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/5138
KARAR NO : 2018/7154
KARAR TARİHİ : 19.11.2018

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ . HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 03.10.2017 tarih ve 2017/32 Esas-2017/233 Karar sayılı dosyasında verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair davada … Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi’nce verilen 07.05.2018 tarih ve 2018/840-2018/551 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili kurum iş yeri sigortalılarından … ‘nın, meydana gelen iş yeri kazası sonucunda vefat ettiğini ve oluşan kurum zararının tahsili için davalı şirket aleyhine dava açıldığını, yargılama aşamasında şirketin, ticaret sicilinden resen silinmesi üzerine mahkeme tarafından tüzel kişiliğinin ihya edilmesi için taraflarına yetki verildiğini, borçlu olan bir ticari şirketin ticaret sicilinden silinmesinin tüzel kişiliği sona erdirmeyeceğini ileri sürerek, davalı şirketin yeniden ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, ihyası istenen şirketin ticaret sicil kaydının 6102 sayılı …’nın geçici 7. maddesi uyarınca 18.12.2013 tarihinde re’sen terkin edildiği, bu madde uyarınca terkin edilen şirketlerin ihyası için açılacak davada husumetin sadece terkin işlemini yapan Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne yöneltilmesinin gerekli ve yeterli olduğu, bu durum karşısında somut olay bakımından ihyasına karar verilmesi istenen davalı şirkete husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf kanun yoluna başvuranın itirazlarının yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre davacı vekilinin yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına mahal olmadığına, 19/11/2018 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.