Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2018/513 E. 2019/5853 K. 26.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/513
KARAR NO : 2019/5853
KARAR TARİHİ : 26.09.2019

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 18/09/2017 tarih ve 2014/346-2017/732 sayılı kararın Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili ve davalı …Ş. vekili tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 24.09.2019 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. … ile davalılardan Bera Holding A.Ş. vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirket temsilcilerinin yüksek faiz verileceği ve parasını istediği zaman geri alabileceği taahhüdünde bulunmaları üzerine müvekkilinin belge karşılığında davalılara 50.000 DM verdiğini, davalıların aynı yöntemle binlerce gurbetçiden nakit para topladıklarını, kısa bir süre sonra müvekkilinin parasını istediğini, ancak bugüne kadar kendisine ödeme yapılmadığını, hisse senetlerinin izinsiz olarak halka arz edildiğini, Kombassan Grubu tarafından yapılan usulsüzlüklerin SPK ve diğer resmi kurum raporlarında açıklandığını, davalılar hakkında çeşitli suçlardan suç duyurusu yapıldığını, müvekkilinin şirket ortağı yapılmasının hukuken mümkün olmadığını, kanuna uygun bir ortaklık ilişkisinin kurulmadığını ve davalı …’ın yönetim kurulu başkanı olarak diğer davalılarla birlikte zarardan sorumlu olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla, 50.000 DM (25.564,59 Euro) karşılığı 51.052,49 TL’nin avans faizi ile birlikte tahsiline ve geçerli bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekil, zamanaşımı def’inde bulunmuş, davacının Kombassan İnşaat Tarım ve San. İşl. Tic. A.Ş. ile Kombassan Holding A.Ş.’nin ortağı olduğunu, ortağın sermaye olarak koyduğu parayı istemesinin mümkün bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; Kombassan Grubu bazı şirketlerinin fiili ve hukuki irtibat halinde oldukları, birlikte hareket ederek “Ortaklık Durum Belgesi”, “Hisse Senedi” gibi sair belgeler karşılığında istenildiğinde derhal ve işlemiş kâr payı ile birlikte iade edileceği taahhüdü ile para topladıkları, ortağın sermaye olarak verdiğini isteyemeyeceğine dair yasal düzenlemeyi kullanarak para yatıran kişileri grup şirketlerden herhangi birinde veya birkaçında düşük nominal bedellerle şeklen ortak gibi gösterdikleri, tahsil ettikleri parayı ise muhasebe kayıtlarına yansıtmayarak para iade taleplerini reddettikleri, taraflar arasında sahih bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığının anlaşıldığı, davalı şirket yöneticisinin de davacının ödediği miktardan sorumlu bulunduğu, davalı … ve San. İşl. Tic. A.Ş.’nin unvan değişikliği sonrası Kombassan Holding A.Ş.’ye devredilmek suretiyle birleştirilmesine karar verildiği, Kombassan Holding A.Ş.’nin unvanın da Bera Holding A.Ş. olarak değiştirildiği gerekçesiyle, davacının davalı şirketin ortağı olunmadığının tespitine, alacak davasının kısmen kabulüne, 34.460,80 TL’nin dava tarihi olan 17/10/2008 tarihinden itibaren yıllık %27 ve değişen oranlarda hesaplanacak avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ve davalı …Ş. vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki 2 numaralı bent dışında kalan, davalı …Ş. vekilinin ise aşağıdaki 3 numaralı bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ve verilen paranın tahsili istemine ilişkindir. Davacı vekili, davalıların yüksek kâr payı verileceği ve yatırılan paraların istendiği zaman iade edileceği vaatleriyle para topladığını, bu şekilde müvekkilinin dolandırıldığını ve müvekkilinden belge karşılığında 50.000 DM alındığını ileri sürerek davalı şirket ile geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespitini ve 50.000 DM (25.564,59 Euro) karşılığı 51.052,49 TL’nin avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, mahkemece, bozma ilamına uyularak yazılı şekilde, davacının davalı şirketin ortağı olmadığının tespitine ve davalı şirketin SPK’ya bildirdiği bedel üzerinden davalı tarafça ibraz edilen kasa tediye makbuzlarındaki bedeller düşülmek suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Oysa, davalı şirketlerin birleşmesi ve kayda alınması amacıyla SPK’ya kendilerinin verdikleri 09/02/2005 tarih 30 ve 31 sayılı yazıların ekine ortak olunan şirkete verilen sermaye katılım bedelleri ile kişiler arasındaki hisse değişimine ilişkin ödeme ve tahsilatlara dair bir takım listeler eklenmiş ve daha sonra davalı şirketler, hissedarlar arası hisse devri sırasında devreden hissedarın tahsil ettiği miktarların telefon, mektup ve sair yöntemlerle yapılan araştırma sonucu tespit edildiğini, tahsil edilen paranın şirket kasasına girmediğini savunmuşlardır. Bu durumda, mahkemece, davacının davalı şirketin ortağı olmadığı ve davalıların eyleminin haksız fiil olduğu tespit edildiğine göre, davacı vekili tarafından delil listesinde gösterilen “ortaklık durum belgesinin” ibrazı sağlanarak bu belgenin değerlendirilmesi ve davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken, bu belgenin ibrazı sağlanmadan ve değerlendirmeksizin davalılar tarafından SPK’ya sunulan ve içeriği davalılar tarafından dahi kabul edilmeyen SPK kayıtlarında yer alan miktar üzerinden hesaplama yapılması doğru görülmemiştir.
Ayrıca mahkemece Kombassan İnşaat Tarım ve San. İş. Tic. A.Ş. ve Kombassan Holding SA’ya ait bir kısım hisse bedellerinin ödenmesine ilişkin olduğu bildirilen “Kasa Tediye Makbuzu” başlıklı 19/08/2004 ve 10/08/2004 tarihli belgelerde yer alan bedeller alacak miktarından düşülmüş olup, davacı vekili tarafından bu belgelere açıkça itiraz edilmiştir. Bu suretle, mahkemece, davacının isticvabının sağlanması, belgeler ve üzerindeki imzalar yönünden beyanının alınarak değerlendirilmesi, itiraz halinde belge asılları da getirtilerek inceleme yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken davacı vekilince açıkça itiraz edildiği halde davacı tarafın bu belge veya belgeleri kabul edip benimsediğinin kabulü ile davacı tarafın alacağından adı geçen belgelerdeki bedellerin düşülmesi doğru olmamış, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
3- Davalı …Ş. vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; davacının hisselerinin bir kısmını satarak gelir elde ettiği savunulmuş, bu hususu gösterdiği bildirilen bir kısım belgeler ibraz edilmiştir. Bu suretle mahkemece, borcu sona erdiren ödeme vakıasının yargılamanın her aşamasında ileri sürülmesinin mümkün olduğu da gözetilerek, dava konusu edilen alacağın belirlenmesi, davacı tarafından tahsil edilen bir bedelin bulunup bulunmadığının tespiti gerekirken, davalı şirket vekilince sunulan tüm belgeler incelenip değerlendirilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması yerinde görülmemiş; hükmün davalı …Ş. yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekili ve davalı …Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı …Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı …Ş. yararına BOZULMASINA, takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin her bir taraftan alınarak yek diğerine verilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 26/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.