Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2018/5092 E. 2019/4140 K. 10.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/5092
KARAR NO : 2019/4140
KARAR TARİHİ : 10.06.2019

MAHKEMESİ : ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada Adana 5. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 12/12/2017 tarih ve 2015/309 E- 2017/646 K. sayılı kararın davacı ve asli müdahil vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi’nce verilen 29/03/2018 tarih ve 2018/256 E- 2018/298 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı ve asli müdahil vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, dava konusu taşınmaz üzerinde davalının 2. ve 3. derece ipotekleri olduğunu, davacı müşterisinin söz konusu taşınmazı almak istemesi üzerine davalı banka tarafından 183.765,00 TL ödendiğinde ipoteklerin kaldırılacağının taahhüt edildiğini, davalının 3.derece ipoteği kaldırdığını ve fakat 2.derece ipoteği haksız olarak kaldırmadığını ileri sürerek davalı tarafından 2. derecede tesis edilen ipoteğin fekkine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davaya konu yazının 3.derece ipoteğin fekkine ilişkin verildiğini, 2.derece ipotekle ilgili olan borcun halen devam ettiğini, yazıya sonradan eklenen ibarelerin geçersiz olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Asli müdahil vekili, davacının ileri sürdüğü hususları tekrarlayarak ipoteğin fekkine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, davaya konu yazıda 2. derece ipotek ibaresinin yer almadığı, yazının M. Gazi Kobaner’in kullandığı krediye ilişkin olduğu, yazıda …’nin kullandığı kredi borcunun belirtilmediği, bu kişinin borcunun da devam ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı ve asli müdahil vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi’nce, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı ve asli müdahil vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı ve asli müdahil vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. 6102 Sayılı TTK’nin 4/1. maddesinde bu kanunda sayılan hususlar ile her iki tarafın tacir olduğu ve davanın tarafların ticari işletmesiyle ilgili olduğu davalar ticari dava olarak düzenlenmiştir. Yine aynı Kanunun 5/3. maddesinde “Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır” hükmüne yer verilmiştir. HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması dava şartı olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerekir. Yukarıda izah edilen yasal düzenlemeler çerçevesinde somut olay ele alındığında her iki tarafın da tacir olduğu ve davanın da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olduğu hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Bu itibarla mahkemece davaya bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemesinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve kararın bu yönden re’sen bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre davacı vekilinin ve asli müdahilin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin ve asli müdahilin temyiz itirazlarının incelenmesine YER OLMADIĞINA, (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının re’sen BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 10/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.